7. Hukuk Dairesi 2015/5228 E. , 2016/107 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, iş akdinin işveren tarafından emekliye sevk edilmek suretiyle haksız olarak feshedildiği ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, mahkemece davacının 2010 yılı öncesinde 15 günde 1 Pazar günleri de çalıştığı kabul edilerek 07:30-18:00 saatleri arasında günde 10,5 saat çalıştığı 1 saat ara dinlenme süresi indirerek 7 gün çalıştığı haftalarda haftalık 21,5 saat, 6 gün çalıştığı haftalarda haftalık 12 saat, ortalama olarak haftalık 16,75 saat fazla mesai yaptığı, 2010 sonrasında ise haftada 6 gün çalışıp 12 saat fazla mesai yaptığı esası ile hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur.
Davacı dava dilekçesinde hem hafta tatili hem de fazla çalışma alacağı talep etmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplanan hafta tatili ve fazla çalışma alacaklarına hükmedilmiştir.
Bilirkişi raporunda fazla çalışma alacağı hesaplanırken 2010 yılı öncesi için 2 haftada bir davacının 7 günlük çalışma süresi esas alınmıştır. Halbuki hafta tatilindeki çalışması ayrıca hesaplandığından davacının 7 gün değil 6 günlük çalışma süresi fazla çalışmaya esas alınmalı, hafta tatili günlerinde sadece günlük 7,5 saati aşan çalışma süreleri haftalık fazla çalışma süresine eklenmelidir. Davacı lehine mükerrer olarak 7.gün için hem fazla çalışma hem de hafta tatili alacağına hükmedilmesi hatalıdır. Ayrıca fazla çalışma süresinin haftalık olarak hesaplanması esas olup hesaplamaların iki haftanın ortalaması alınarak yapılmış olması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.