Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4812
Karar No: 2015/4031

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/4812 Esas 2015/4031 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/4812 E.  ,  2015/4031 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... , birleşen dosya davacısı ... ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    2000 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü 117 ada 195 parsel sayılı 3010034.89 m² yüzölçümündeki taşınmaz, köy merası niteliğiyle orta malı olarak sınırlandırılmıştır.
    Davacı ... , taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
    Mahkemece davanın kabulüne ve çekişmeli parselin tesbitinin iptaline ve orman niteliği ile adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalı tarafından temyiz edilen hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.01.2006 gün ve 2005/13771- 2006/234 sayılı bozma kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Aynı gün temyiz incelemesi yapılan Dairenin 2005/1075 Esasına (Mahkemenin 2000/12 Esası) kayıtlı dava dosyasında aynı köy 117 ada 205, Dairenin 2005/13771 Esasına (Mahkemenin 2000/11 Esası) kayıtlı dava dosyasında ... köyü 117 ada 195, Dairenin 2005/13772 Esasına (Mahkemenin 2000/14 Esası) kayıtlı dava dosyasında 117 ada 198, Dairenin 2005/13773 Esasına (Mahkemenin 2000/13 Esası) kayıtlı dava dosyasında aynı köy 117 ada 193 sayılı parsellerin ...nce aynı nedenle dava edildiği, her bir dosyada resmî belgelerin uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşifler sonucu .... Bilirkişi ... tarafından düzenlenen raporlarda; 117 ada 205 sayılı parselin doğu, batı ve güneyden ormana, kuzeyden ziraat ve yerleşim alanlarına sınır, eğimin ortalama % 35-40, toprağın humusça fakir, kayalık ve taşlık, yer yer orman ağacı olan yörenin doğal bitki örtüsü meşe ağaçları ile kaplı, bu bölümlerin toprağının orman toprağı niteliğinde olduğu, kendi haline bırakıldığı taktirde her tarafında orman yetişebileceği, tarihini bildirmediği memleket haritasında yer yer yeşil renkli ve geniş yapraklı orman ağacı işaretli, yer yer renksiz ve sembolsüz alan olarak nitelendirildiği, tarihi söylenmeyen hava fotoğrafında yer yer orman olarak görüldüğü, ormanlarla bütünlük arz ettiği anlatılmış, 117 ada 195 sayılı parselin; doğu, batı ve kuzeyden ormana güneyden ziraat ve yerleşim alanlarına sınır, eğimin ortalama % 30-40, 117 ada 198 sayılı parselin; güneyden orman, doğudan mera ve taşlık alanlar, kuzey ve batıdan yerleşim yeri ve ziraat alanlarına sınır, eğimin ortalama % 25-30, 117 ada 193 sayılı parselin; Batı ve Güneyden orman, kuzeyden ormanlık ve kısmen mera doğudan ise mera ve taşlık alanlara sınır, eğimin ortalama % 35-45 olduğu belirtildikten sonra bu parsellerin de bitki örtüsü, ve eski tarihli memleket haritası hava fotoğrafı ve amenajman planında nitelendirilmesi aynen 117 ada 205 parsel gibi yapıldıktan sonra, tüm parsellerin bu nedenlerle orman sayılan yerlerden olduğunun bildirildiği, raporlara ek olarak tarihi bilinemeyen memleket haritası fotokopileri üzerine bu parsellerin basit krokileri aplike edildiği, ziraat uzmanı bilirkişinin de çekişmeli parsellerin bitki örtüsü, çevresi ve eğimini orman bilirkişisi gibi tarif ettiği, mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarının yetersiz olduğu, bu nedenle mahkemece, en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planının ilgili yerlerden getirtilmesi, geniş sahaların ölçülmesinde kullanılan topografya cihazları ile birlikte, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman mühendisi ve bir harita mühendisi ve bir fen elemanı bilirkişi yardımıyla birbirine sınır olan çekişmeli parsellerde yeniden yapılacak keşifte, en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin taşınmazların birbirinden farklılık arz eden bölümleri yönünden ayrı ayrı belirlenmesi, 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumunun saptanması, taşınmazların birbirinden farklılık arzeden bölümleri yönünden ayrı ayrı toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevrelerinin incelenmesi, taşınmazlar üzerindeki meşe ağaçlarının sayısı, dağılımı, taşınmazların hangi bölümlerini kapladığının belirlenmesi” gereğine değinilmiştir.
    Yargıtay bozma ilâmı sonrası yapılan yargılama sırasında ... 14.08.2009 tarihli dilekçesi ile; taşınmazın 15.03.1965 tarih 4 sıra nolu tapu kapsamında kaldığını iddia ederek taşınmazın tapu malikleri adına tescili istemiyle davaya müdahil olmuş, 11.11.2013 havale tarihli dilekçe ile davadan vazgeçtiğini bildirmiş, vazgeçme beyanı davalılarca kabul edilmiştir.
    ... vekili, asliye hukuk mahkemesine ibraz ettiği 14.10.2009 havale tarihli dilekçesi ile; ... köyü 117 ada 187, 194 ve 195 parsel sayılı taşınmazların Mart 1291 tarih ve 2 sıra nolu tapu kapsamında kaldığını iddia ederek taşınmazların tapu maliklerinin hisseleri oranında adlarına tescili ile bu hissedarlardan Hüseyin oğlu İbrahim"in hissesini mirasçılarının tümü bu haklarını müvekkili köye bağışladıkları için Hüseyin oğlu İbrahim"in hissesinin müvekkili köy adına tescilini istemiş, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/54 Esas sırasına kaydedilen davada, çekişmeli 117 ada 195 parsel hakkındaki dava tefrik edilmiş, taşınmaza ilişkin davada mahkemenin görevsizliğine ilişkin kararın kesinleşmesi sonrasında Kadastro Mahkemesinin 2011/1 Esas sırasına kaydedilen dava eldeki dava ile birleştirilmiştir.
    Mahkemece, müdahil ..."ın davasının vazgeçme, ... Köyü Tüzel Kişiliğinin davasının feragat nedeni ile reddine, davacı ... davasının ise kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın tespitinin iptali ile taşınmazın kadastro bilirkişisinin 12.03.2014 havale tarihli rapor ve ekinde (A) harfiyle gösterilen 287.172,41 m² yüzölçümlü kısmının orman niteliği ile ... adına tespit ve tesciline, (B) harfiyle gösterilen 2.722.862,47 m² yüzölçümlü kısmının aynı parsel numarası altında mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... , birleşen dosya davacısı ... ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmıştır.
    Mahkemece birleşen dosya davacısı ... Köyü Tüzel Kişiliğini temsilen köy muhtarı ve vekilin davadan feragat etmesi nedeniyle ... Köyü Tüzel Kişiliğinin davasının feragat nedeni ile reddine, davacı ... davasının ise kısmen kabulü ile çekişmeli taşınmazın (A) harfiyle gösterilen kısmının orman niteliği ile .... adına tespit ve tesciline, (B) harfiyle gösterilen kısmının mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve soruşturma hüküm vermeye yeterli değildir.
    Şöyle ki; köy tüzel kişiliğini temsil eden köy muhtarı ve vekilin davadan feragat veya davayı kabul yetkisi bulunmamaktadır. Davadan feragat veya kabul gibi usûl işlemlerinin geçerli olabilmesi için köy derneğinin bu yönde alınmış bir kararının bulunması ve bu kararın Mülki Amirlikçe usûlen tasdik edilmek suretiyle belgelenmesi gerekir. Bu nedenle, köy muhtarı ve vekilin feragati hukukça değer taşımaz. Ayrıca, dosya kapsamında 13.11.2013 tarihli keşfe katılan ... bilirkişilerinin ibraz ettikleri 22.11.2013 havale tarihli raporlarında çekişmeli taşınmazı (A) ve (B) harfleri ile iki bölüme ayırarak (A) harfli bölümün yüzölçümünün 34,69 hektar, (B) harfli bölümün yüzölçümünün ise 266,31 hektar olduğunu rapor ettikleri, keşfe katılan ... Mühendisi.... ve .... memuru .... "ın 20.11.2013 tarihli ortak raporlarında dava konusu taşınmazın orman mühendislerinin raporunda belirtilen kısımlarının koordinat noktaları ve yüzölçümleri ile gösterilmediğinin belirlenmesi üzerine bilirkişilerden ek rapor alınmasına dair mahkemece ara karar kurulmasına rağmen, bilirkişilerin resmi görevle ... ilinden gelmesi, ilçeye gelişlerinin süreklilik göstermemesi, raporun niteliği gereği hazırlanması için keşifte görev alan bilirkişilerin gerekmemesi, raporun koordinat noktalarının belirlenmesine ilişkin olması nedeni ile bilgisayar ortamında herhangi bir kadastro bilirkişisi tarafından düzenlenebilecek nitelikte olması karşısında dosyada gereksiz celse talikine sebep olmamak için dosyanın re"sen keşifte görev yapmayan.... Teknikeri .... "a tevdii yapılarak alınan 12.03.2014 havale tarihli raporda ise taşınmazın (A) harfli bölümün yüzölçümünün 287172,416 m², (B) harfli bölümün yüzölçümünün ise 2722862,474 m² olduğunun rapor edildiği, taşınmaz bölümlerinin yüzölçümlerine dair orman bilirkişileri ile keşfe katılmayan .... Teknikeri ...tarafından düzenlenen rapor arasında farklılık bulunduğunun temyiz incelemesinde anlaşılması üzerine, dosyanın keşfe katılan ... Mühendisi ... ve ... memuru ... "a verilerek raporlar arasında taşınmaz bölümlerinin yüzölçümü farklılığının neden kaynaklandığı, bilirkişilerin raporlarının taşınmazın çapına ve geometrik şekline uygun olup olmadığı, raporlarda ölçüm hatası bulunup bulunmadığı hususlarını açıklar şekilde taşınmaz bölümlerinin yüzölçümlerinin hesaplandığı müşterek imzalı ek rapor alınmak üzere 14.01.2015 günü iade edilmesi üzerine adı geçen bilirkişilerce düzenlenen 19.02.2015 havale tarihli raporda taşınmazın yüzölçümü ile zemindeki yüzölçümü arasında farklılık bulunmadığı ve (A) harfli bölümün yüzölçümünün 287171,97 m², (B) harfli bölümün yüzölçümünün 2722936,47 m² olduğu bildirilmiştir. Bu haliyle dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporlarında taşınmaz bölümlerinin yüzölçümleri birbirinden farklı olarak gösterilmiş olduğu gibi, iade ile keşfe katılan fen bilirkişilerden alınan ek raporda taşınmaz bölümlerinin yüzölçümü toplamının, taşınmazın kadastro tesbiti ile belirlenen yüzölçümüyle uyumlu olmadığı görülmüştür. Mahkemece, bu çelişkiler giderilmeden hüküm kurulması yerinde olmadığı gibi orman bilirkişi raporunda hava fotoğrafının stereskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar belirlenerek kullanım şekli detaylı olarak incelenmemiş, taşınmazın kadastro tespitinden 15-20 yıl önceki kullanım durumu araştırılmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye, yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
    O halde, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı ... Kişiliğinin tutunduğu tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte .... ve .... açıkta pay kalmayacak şekilde getirtilmeli, dayanılan kaydın dava dışı başka taşınmaz ya da taşınmazlara revizyon görüp görmediği, tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğünden sorulup saptanmalı, revizyon görmüş ise dava konusu taşınmaz ya da taşınmazlarla birlikte revizyon gördüğü dava dışı taşınmazları da çevreleyecek biçimde dıştan komşu taşınmazları da bir arada gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik harita kadastro müdürlüğünden getirtilmeli, bundan sonra dıştan komşu taşınmazların tespit tutanakları ve dayanakları kayıtlar davalı iseler dava dosyaları getirtilmeli, dayanılan kaydın dava dışı başka taşınmazlara revizyon gördüğü ve davalı olduğu saptandığı takdirde usûlün 45 ve onu izleyen maddeleri hükmü uyarınca dava dosyalarının birleştirilip birleştirilmeyeceği yönü üzerinde durulmalı, dava konusu taşınmazı kapsar en eski tarihli
    memleket haritası ve hava fotoğrafları ile, davanın açıldığı 03.04.2000 tarihinden 15-20 yıl önceye ait hava fotoğrafları ile bu hava fotoğraflarına dayanılarak üretilen memleket haritaları, (1980-1985’li yıllara ait, yok ise 1970 ve sonraki yıllara ait) bulunduğu yerlerden istenerek, daha sonra yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi, tutanak bilirkişilerinin tümü, tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıklar hazır olduğu halde taşınmaz başında önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden keşif yapılarak, getirtilen belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, en eski tarihli ve davanın açıldığı 03.04.2000 tarihinden 15-20 yıl önceye (1980-1985’li yıllara ait, yok ise 1970 ve sonraki yıllara) ait hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar tek tek sayı olarak tarif edilmeli, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli detaylı olarak incelenmeli, taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemiş ise dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı .... Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak ve klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazın kesin ve gerçek eğimini gösterir rapor alınmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca ... Köyü Tüzel Kişiliğince dayanılan tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği, varsa dayanakları kayıtlarda dinlenen yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile denetlenmeli, bu yolla dava konusu taşınmazın dayanılan tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız saptanmalı, kaydın kapsamı dışında kaldığı saptandığı takdirde kayıt kapsamı dışında kalan taşınmaz ya da taşınmaz bölümleri yönünden, mera niteliği ile sınırlandırılan dava konusu taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde mera olarak kullanılıp kullanılmadığı tesbit tutanağı bilirkişilerinden olaylara dayalı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile tesbit tutanağı bilirkişilerinin beyanları çeliştiği takdirde, tesbit tutanağı bilirkişileri taşınmazlar başında ayrı ayrı dinlenerek yerel bilirkişi ve tanıkların anlatımları ile tespit tutanağı bilirkişilerinin beyanları arasındaki çelişki duraksamasız giderilmeli, öte yandan uzman ziraatçi bilirkişi marifetiyle taşınmazlar bizzat mahkemece görülüp gözlenmeli, taşınmazın fiziksel yapısı, meyil durumu, taş ve toprak unsurundan hangisinin galip olduğu ayrıntılı şekilde keşif tutanağına geçirilmeli, komşu taşınmazların toprak yapısı ile dava konusu taşınmazın toprak yapısı mukayese edilmeli, bu fiziksel olgular da keşif tutanağına geçirilmeli, özellikle uzman bilirkişi fen memurundan keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye, uzman ziraatçi bilirkişiden ise mahkemenin keşif tutanağına geçen gözlemini yansıtmaya, taşınmazın niteliğini belirtmeye elverişli ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... , birleşen dosya davacısı ... ve davalı ... temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/05/2015 günü oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi