19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/31523 Karar No: 2017/8018 Karar Tarihi: 11.10.2017
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/31523 Esas 2017/8018 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesi uyarınca mahkum edilen bir kişinin temyiz başvurusunu değerlendirdi. Mahkeme, hükümden geri dönülmesine neden olan sebepleri belirtirken, mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini ve bu gerekçelerin mahkeme kararının dayandığı olguları, tanık ifadelerini, iddia ve savunmaları içermesi gerektiğini belirtti. Mahkeme ayrıca, alacaklı tarafından icra takibi sırasında hacizli taşınmazın satışı istenmediği için alacağın tahsil edilemediği bir durumda atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına dikkat çekti. 6763 sayılı Kanun'un, İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesindeki özel etkin pişmanlık hükmünü kaldırmasına rağmen, suçun işlendiğinden sonra fail ile mağdur arasında uzlaşma yoluyla çekişme çözülebileceğini belirtti. Kanun maddeleri olarak; Anayasa'nın 141. maddesi, CMK'nın 34 ve 230. maddeleri, İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesi ve CMK'nın 253 ve 254. maddeleri örnek verildi.
19. Ceza Dairesi 2015/31523 E. , 2017/8018 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, 1)Anayasa"nın 141, CMK"nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısı ile herkesi ikna edecek ve denetim muhakemesine imkan tanıyacak biçimde gerekçeli olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm olguların, bu olgular değerlendirilerek mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi beyanın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesinde gösterilmesi ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç olarak kabul edildiği açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirmesinin yapılması gerekirken, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan hususlara uyulmayarak gerekçesiz hüküm kurulması, 2)Alacaklının icra takibi sırasında süresi içerisinde hacizli taşınmazın satışını istememesi nedeniyle haciz şerhinin kalkmasını müteakip devrin yapıldığı dikkate alındığında, alacaklının alacağını alamadığını ispatlayamadığının kabulünün gerekmesi karşısında atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 331/1. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaşma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaşmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.