18. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8464 Karar No: 2020/5592 Karar Tarihi: 04.03.2020
Fuhuş - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/8464 Esas 2020/5592 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, fuhuş suçuyla ilgili olarak verilen mahkumiyet hükümlerini incelerken iletişimin tespiti kararlarının suç işleme amacıyla örgüt kurma ile insan ticareti suçlarından alındığını ve fuhuş suçunun CMK'nın 135. maddesinde yer almadığını belirtmiştir. Bu nedenle, iletişimin tespiti kararlarıyla elde edilen görüşme kayıtlarının yasal delil niteliği taşımadığı sonucuna varılmıştır. Ancak, sanıklara yükletilen fuhuş eylemlerinin kanıtlarla desteklendiği ve doğru şekilde nitelendirildiği belirtilmiştir. Yalnızca bazı teknik hatalar nedeniyle kararın düzeltilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri TCK’nın 53/3, 53/1-b, 53/1-c, ve 227/2'dir.
18. Ceza Dairesi 2019/8464 E. , 2020/5592 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Fuhuş HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre ve iletişimin tespiti kararlarının “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ile insan ticareti” suçlarından alınmış olması ve bu kararların verildiği tarihlerde “fuhuş” suçunun CMK"nın 135. maddesindeki katalog suçlar arasında yer almaması nedeniyle iletişimin tespiti kararlarıyla elde edilen görüşme kayıtlarının, fuhuş suçu açısından yasal delil niteliğine haiz olmadığı anlaşılmakla, bu kayıtlar değerlendirme dışı bırakılarak yapılan incelemede: Sanıklara yükletilen fuhuş eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; 1- Sanık ... hakkında fuhuş suçundan hüküm kurulurken temel cezanın belirlendiği kanun maddesinin kararda gösterilmemesi, 2- Hapis cezası ertelenen sanık ...’nın “kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini kullanmaktan yoksun bırakılmasına” karar verilmek suretiyle TCK’nın 53/3. maddesine aykırı davranılması, 3- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle her iki sanık açısından uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ... ile ... müdafilerinin temyiz iddiaları yerinde ise de, bu aykırılıklar yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararlardan tebliğnameye uygun olarak, her iki sanık açısından TCK’nın 53/1-b ve sanık ... açısından 53/1-c maddelerinin uygulanmasına ilişkin kısımlar çıkarılıp, sanık ... hakkındaki hüküm fıkrasına, “TCK’nın 227/2. maddesi uyarınca” ibaresi ile “TCK’nın 53/1-c maddesinde yer alan kendi altsoyu dışındaki diğer kişilere karşı velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması” ibaresi eklenmek suretiyle HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.