12. Ceza Dairesi 2015/14189 E. , 2016/12279 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2-b-d, 62, 52/2, 5275 sayılı kanunun 106/3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde sanığın idaresindeki çekici ile yol çalışması nedeniyle tek şeride düşürülmüş, çift yönlü, asfalt kaplama yolda 31 promil alkollü olarak seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde seyir istikametine göre ilerisinde sağ tarafında yol kenarında yaya olarak yürümekte olan mağdur yayaya çarparak nitelikli şekilde yaralanmasına neden olduğu olaydan hemen sonra kolluk tarafından düzenlenen "görgü ve tespit tutanağında" yol çalışmasından dolayı trafik işaretlerinin bulunduğu belirtilmekte olup yayalar için trafiğe kapalı alan olduğuna yönelik bir işaretleme bulunmadığı dikkate alındığında; Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan raporda sanığın asli kusurlu olduğu sonucuna varıldığı, mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusura ve eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine ancak;
1-Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince, taksitlerden birinin ödenmemesi halinde, geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi yerine, infaz aşamasına ilişkin 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince yapılması suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2- Kendisini vekaletnameli vekille temsil ettiren katılanlar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi yerine katılanlar vekilinin baro tarafından atandığı gerekçesi ile yargılama giderine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar
verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 5275 sayılı kanunun uygulanmasına ilişkin 6.bendinin ikinci paragrafınının çıkarılarak yerine “TCK"nın 52/4. maddesi gereğince, taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde, geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” ibaresinin yazılması, hüküm fıkrasının avukatlık ücretine ilişkin 10. bendinden" Katılan ... için soruşturma ve kovuşturma aşamasında görevlendirilen vekil için 479 TLvekalet ücreti ile” ibaresinin çıkarılarak "Katılanlar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.500 TL avukatlık ücretinin sanıktan alınarak katılanlara verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.