Esas No: 2020/6775
Karar No: 2022/859
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6775 Esas 2022/859 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/6775 E. , 2022/859 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18.07.2017 tarih ve 2016/476 E- 2017/382 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin kabulüne-esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.06.2020 tarih ve 2019/277 E- 2020/520 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 2016/21531 sayılı ve "evdekifırsat.com" ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, Markalar Dairesi Başkanlığınca 36. sınıfta yer alan bir kısım hizmetler yönünden başvurunun, 556 sayılı KHK'nın 7/1-a-c maddeleri uyarınca kısmen reddedildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazın ise YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa müvekkili şirketin 1997 yılından beri profesyonel site yönetimi ve danışmanlık hizmeti verdiğini, bu hizmeti ‘’evdekifirsat.com’’ isimli internet sitesi ile birlikte verdiğini, davaya konu YİDK kararının aksine müvekkil marka başvurusunun ayırt edici bir marka olduğunu, müvekkilinin davaya konu markayı reddedilen hizmetler açısından uzun süredir kullanarak ayırt edici hale getirdiğini ileri sürerek, YİDK'nın 2016-M-10056 sayılı kararının iptaline, tüm hizmet sınıfları açısından başvuru işleminin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türk Patent vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvurunun, başvuru kapsamından çıkarılan hizmetler yönünden soyut ve somut ayırt ediciliğinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu marka başvurusunun, 556 sayılı KHK’nın 5. maddesinde yer alan soyut ayırt edicilik özelliğini haiz olduğu ve dolayısıyla başvurunun 7/1-a maddesi kapsamında reddinin isabetli olmadığı, 36. sınıfta yer alan; “gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri" bakımından “evdekifırsat.com” ibaresinin markanın üzerinde kullanılacağı mal/hizmetler için tek bir işletmenin tekeline verilemeyecek ve tescili istenen sınıfta hizmet sunan her işletme tarafından serbestçe kullanılması gereken nitelikte bir adlandırma olduğu, davacı tarafından marka başvurusu yapılan “evdekifırsat.com” esas unsurlu ibarenin KHK’nın 7/1-c maddesi anlamında tescil engelinin bulunduğu, davacının “evdekifırsat.com” ibaresini içeren markasının 556 sayılı KHK’nın 8/4 bendi anlamında tanınmış marka olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK'nın 2016-M-10056 sayılı kararının 36. sınıfta bulunan "gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri" dışında kalan diğer mal ve hizmetler yönünden kısmen iptaline, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "evdekifırsat.com" ibaresinin başvuru kapsamından çıkarılan 36. sınıftaki "gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri" yönünden tanımlayıcı nitelikte olduğu, başvuruya kullanım yoluyla ayırt edicilik kazandırıldığının ispat edilemediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf itirazları yönünden ise; dava konusu başvuru yalnızca 36. sınıftaki "gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri" yönünden reddedilmiş olmasına, ilk derece mahkemesince de anılan hizmetler yönünden 556 sayılı KHK'nın 7/1-c maddesi koşullarının oluştuğunun kabul edilmesine ve bu hizmetler dışında başvuru kapsamından çıkarılan bir hizmet olmamasına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.