Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/662 Esas 2011/880 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/662
Karar No: 2011/880
Karar Tarihi: 06.10.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/662 Esas 2011/880 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı banka, borçlu şirket ve kefilleriyle davalı arasında mal kaçırma maksatlı taşınmaz devirleri yapıldığını öne sürerek, davalının sıra cetvelinde üst sıraya alınmasına itiraz etmiştir. Mahkeme, sıra cetvelinin davalıya ayrılan sıra ve pay yönünden, ve davacı alacaklı bakımından iptaline karar vermiştir. Ancak, dağıtım konusu tutar ile davacı alacağının miktarları karşılaştırıldığında, hükmün sonuca etkili olmayacağı anlaşılmıştır. Bu nedenle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilmiştir. Kararda, sıra cetveline itiraz davalarında payın öncelikle davacı alacağının ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: Türk Ticaret Kanunu Madde 170, 171
(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi         2011/662 E.  ,  2011/880 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-
    Davacı vekili, borçlulara ait menkullerin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalının, müvekkil banka ile kredi sözleşmesi akdeden şirketin ortakları ve sözleşmenin kefilleri konumundaki borçlularla hemşehri olduğunu, taraflar arasında mal kaçırma maksatlı taşınmaz devirlerinin yapıldığını; davalının takibine dayanak yaptığı belgeye göre sekiz yıl alacağını aramadığını ileri sürerek, hayatın olağan akışına aykırı ve muvazaalı takibin sıra cetvelinden çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, alacağın kefalet ve borç ödeme protokolüne dayandığını, borcun para ödüncünden ve ortaklık pay devrinden kaynaklandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalının alacaklı olduğu dosyanın itiraza uğramadığı ve menfi tesbit davasına konu edilmediği; takip dayanağı protokolün takip talepnamesine eklenmediği, verilen iki süreye rağmen protokolün mahkemeye sunulmadığı, bu nedenle borçlunun şirket mi, yoksa şahıslar mı olduğu yönünde de araştırma yapılamadığı gerekçesiyle sıra cetvelinin, davalıya ayrılan sıra ve pay yönünden ve davacı alacaklı bakımından iptaline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Sıra cetveline itiraz davalarında sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın öncelikle, yargılama giderleri de dâhil olmak üzere, davacı alacağının ödenmesine, artan kısım bulunması halinde bunun, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Ne var ki, dağıtım konusu tutar ile davacı alacağının miktarları karşılaştırıldığında, hükmün kuruluşunun sonuca etkili olmayacağı anlaşılmıştır.
    Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 06.10.2011tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.