Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7146
Karar No: 2022/894
Karar Tarihi: 08.02.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7146 Esas 2022/894 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/7146 E.  ,  2022/894 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen 23.09.2020 tarih ve 2020/1394 E. - 2020/800 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin, davalı şirkette % 50 oranında pay sahibi olduğunu, diğer pay sahiplerinin ise % 25’er pay ile ortaklar ... ve Serpil Şener olduğunu, müvekkilinin hiçbir genel kurul toplantısına dahil edilmediğini, çağrılmadığını, işleyiş ile ilgili olarak bugüne kadar kendisine hiçbir bilginin verilmediğini, dava konusu 28.12.2016 tarihli genel kurul toplantısından da haberdar edilmediğini, tebligat yapılmadığını, müvekkilinin bu toplantının yapıldığını İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/417 E. sayılı dosyasında görülmekte olan “şirket feshi davası” kapsamında rapora esas olmak üzere dosyaya sunulan şirket kayıtlarından öğrendiğini, limited şirketlerde genel kurulun nasıl toplanacağının TTK’nın 617. maddesinde açık bir şekilde belirtildiğini, müvekkiline hiçbir tebligat yapılmaması nedeniyle 28.12.2016 tarihli ve 2016/1 karar sayılı genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunu, bu kararların yasaya, esas sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı kararlar olduğunu ileri sürerek, dava dosyasının İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/417 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine, davalı şirketin 28.12.2016 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine, bu toplantıda alınan kararların uygulanmasının yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu toplantıya ilişkin çağrının 05.12.2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, davacı tarafından müvekkili şirkete adres bildirimi yapılmadığı için davacıya iadeli taahhütlü bildirim yapılamadığını, davacının davasında gerekçe olarak sadece toplantı çağrısının usulsüz yapıldığını ileri sürdüğünü, kararların yok hükmünde olması için TTK’nın 447. maddesinde sayılan hususlarda karar alınması gerektiğini, alınan kararların bu nitelikte olmadığını, bir an için toplantıya çağrının usulsüz olduğu kabul edilse dahi bu nedenle açılacak iptal davalarının toplantı tarihinden itibaren 3 ay içerisinde açılması gerektiğini, bu sürenin hak düşürücü süre olduğunu, birleştirme isteğinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; çağrıdaki usulsüzlüğün bir butlan sebebi olmadığı, 6102 sayılı TTK’nın ''iptal sebepleri'' başlıklı 445. maddesi ile TTK'nın 620.maddesi düzenlemeleri gereğince karar alınabileceği, davanın dava konusu 28.12.2016 tarihli genel kurul toplantısından itibaren 3 aylık hak düşürücü süresi geçtikten sonra 17.10.2018 tarihinde açıldığı, toplantıya şirketin 500 payının % 50’sinin katıldığı ve kararların ise oy birliği ile alındığı, somut olayda; davacının dava konusu toplantıya çağrılmamasının toplantı ve karar yeter sayılarını etkilemediği gibi, başkaca bir nedene dayalı olarak ileri sürülen yokluk ve geçersiz iddiası da bulunmayıp, davacının davaya konu genel kurulda alınan kararlara karşı ancak iptal davası açma hakkı olduğu ve iptal davasının 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekirken davanın 3 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak ve tarafların usulü kazanılmış hakları gözetilerek yapılan yargılamada; davacının usule uygun olarak toplantıya çağrılmamasının butlan sebebi olmadığı, uyuşmazlık konusu genel kurulda şirket sermayesinin %50’sinin temsil edildiğinin ve kararların oy birliği ile alındığının tespit edilmediği, huzur hakkı ve müdürün maaşının belirlenmesi ile müdürün ibrasına ilişkin kararlarda, 6102 sayılı TTK'nın 620. maddesinde özel bir toplantı nisabı öngörülmediği, kararların toplantıya katılanların salt çoğunluk oyu ile alınmasının gerekli ve yeterli olduğu, ibrada müdür olan ortak oy yoksunu olduğundan, müdür olan ortağın oyunun, nisabın bulunup bulunmadığı değerlendirilmesinde hesaba katılmayacağı, müdür olan ortağın oyu hariç tutulduğunda %25 hissenin salt çoğunluğu ile karar alınmasının gerekli ve yeterli olduğu ve somut olayda müdür sıfatı olmayan %25 hisseye sahip ortağın oyu ile ibra için gerekli ve yeterli oy nisabının sağlanmış olduğu, alınan kararlarda kanuna ve ana sözleşmeye aykırılık bulunmadığı ve 3 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra 17.10.2018 tarihinde genel kurul kararlarının iptali istemli davanın açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi