12. Ceza Dairesi 2015/14229 E. , 2016/12272 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2-b, 62, 52/2-4, 53/6, 5275 sayılı kanunun 106. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tali kusurlu olduğu kabul edilen sanık hakkında mahkemece sanığın sürücü belgesinin TCK"nın 53/6. maddesi gereğince 1 yıl süre ile geri alınmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki sürücü belgesinin geri alınma süresinin fazla olduğuna ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, katılanın organ işlev zayıflaması ve kemik kırığı şeklinde yaralandığı olayda TCK"nın 89/2-a maddesinin hüküm fıkrasına yazılmaması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusura ve eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde "kastın yoğunluğu" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2-Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince, taksitlerden birinin ödenmemesi halinde, geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi yerine, infaz aşamasına ilişkin 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince yapılması suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 1. bendindeki “kastın, amaç ve saiki” ifadelerinin çıkarılması, yine hükmün 5275 sayılı kanunun
uygulanmasına ilişkin 7. bendinin çıkarılarak yerine “TCK"nın 52/4. maddesi gereğince, taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde, geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” ibaresinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.