Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/18498 Esas 2016/822 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :İş Mahkemesi


Dava rucüan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, iş kazası nedeniyle ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir, ve sigortalı için yapılan geçici iş göremezlik ödemelerinin davalı işverenden 506 sayılı Yasa"nın 26. maddesi uarınca tahsili istemine ilişkindir.
506 sayılı Yasa"nın 26. maddesinde sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir.
Davalı işveren, 11.06.2005 tarihinde meydana gelen iş kazasında sigortalının parmağından yaralandığını, işyerinden ayrıldıktan sonra başka bir işyerinde çalışırken yeniden iş kazası geçirdiğini ve öldüğünü, başka bir işyerinde çalışırken ölmesi nedeniyle, illiyet bağı kesildiğinden, ölüm nedeniyle oluşan Kurum zararını tazminle sorumlu tutulamayacağını savunmuş, Mahkemece, davalı itirazlarına ilişkin olarak Kuruma yazılan yazı cevabı beklenmeksizin davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, sigortalının nerede ve hangi işveren nezdinde çalışırken iş kazası geçirdiği ve öldüğü Kurum"dan sorulmalı,sigortalıya bağlanan gelir ve geçici iş göremezlik ödemeleri nedeniyle daha önce rücu davası açıldığı bildirildiğinden dava dosyası getirtilmeli, özellikle geçici iş göremezlik ödemeleri yönünden talebin mükerrer olup olmadığı irdelenmeli, ilk kazadaki yaralanma ve uğranılan iş göremezlik durumunun ile ikinci kazadaki ölüm sonucuna etkisi olup olmadığı ve
derecesi arasında illiye bağı bulunup bulunmadığı konusunda gerekirse Adli Tıp"tan rapor alınarak, illiyet bağının olduğu belirlenirse; o takdirde kusur oran ve aidiyeti hususunda, konusunda ve işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişilerden oluşa ve mevzuata uygun kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.