4. Hukuk Dairesi 2010/13973 E. , 2012/1804 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Gaz. A.Ş ve diğerleri aleyhine 20/01/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/06/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, yayın yoluyla hakaret nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş, hüküm davacı ve davalılar vekillerince temyiz olunmuştur.
Dava konusu yayında " ... soru 3: ... Ağır Ceza Mahkemesinin Cumhurbaşkanı ..."e "şüpheli" deyip yargılanmasını istemesi hangisiyle izah edilemez a) Kürt Meselesinin çözümü için devlette ortak bir anlayış oluştuğunu açıklaması " iyi saatte olsunları " harekete geçirdi. b) 28 Şubatta demokrasiye müdahale için Sincan"da yürütülen tanklar bu defa harekete geçirilemedi. Tank yerine mahkeme yürüdü. c)..."ün Cumhurbaşkanı seçilmesini engelleyemeyenler b planını devreye sokup yargı yolu ile indirmenin düğmesine bastılar. d) BBC"nin dediği gibi "laik kurumlar Ak Partiye karşı koymak için sık sık mahkemeleri kullanıyor. e) Yargının bağımsız olduğu ele güne gösterildi. Cevap anahtarı : 3.e ... "ifadeleri yer almıştır.
Davacı vekili ; müvekkilinin ... 1.Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olduğunu, dava konusu yayında ,müvekkilinin yürütmekte olduğu ... 1.Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı görevi ve yetkisi dahilinde olan bahse konu kararı vermesine rağmen eleştiri hudutlarını aşan müvekkilini kamuoyu nezdinde küçük düşüren kişilik haklarına ağır saldırı mahiyetindeki beyanları nedeniyle 20.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili ise, dava konusu haberin basında geniş bir yer aldığını, dava konusu haberin görünürdeki gerçeğe uygun ve güncel olması nedeniyle haberin hukuka uygun olduğunu, kamuoyunun yakından takip ettiği bir soruşturmanın müvekkili gazete tarafından habere konu yapılmasının kaçınılmaz olduğunu, ilgili yazıda sadece kararın eleştirildiğini, davacının şahsına karşı bir saldırının söz konusu olmadığını, ilgili yayında kamu yararı ve toplumsal ilginin bulunduğunu, davacı tarafça talep edilen manevi tazminatın şartları oluşmadığı gibi talep edilen tazminatın miktarının da zenginleşmeye yönelik fahiş olduğunu belirterek yapılacak yargılama sonunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece,dava konusu yayındaki sözlerin, davacının hakimlik görevini yaparken verdiği ve henüz yargı süreci devam eden karardan dolayı davacıyı siyasi bir taraf gibi göstererek kamuoyunun gözü önünde küçük düşürdüğü, ayrıca haberdeki davacıya yönelik isnatların davacının icra ettiği hakimlik mesleğinin onur ve saygınlığını zedelediği, davacının kişilik haklarına ilgili beyanların ağır saldırı kapsamında olduğu gerekçesiyle istem kısmen kabul edilmiştir.
Dava konusu yayın, güncel bir konuya ilişkin olup ; davacının konumu itibariyle de kamu yararı ve toplumsal ilgi de söz konusudur.Cumhurbaşkanı ... hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen takipsizlik kararına yapılan itiraz üzerine davacının verdiği takipsizlik kararının kaldırılmasına dair kararının kamuoyunda duyulmasının ardından karar, yazılı ve görsel basında geniş yer almış, konu ile ilgili çok sayıda haber, makale, eleştiri vs.yayınlar yapılmıştır.
Şu durumda, yazı güncel bir konuya ilişkin olup; kamusal yarar da söz konusudur. Konunun kamuoyuna yansıyış biçimi göz önünde tutulduğunda, düşünsel bağlılığın korunduğu da kabul edilmelidir. Açıklanan nedenler karşısında, çatışan yararlar dengesinin davacı aleyhine bozulmadığı ve davalı yönünden de hukuka uygunluk nedeninin gerçekleştiği benimsenmelidir. Mahkemece, istemin tümden reddi yerine kısmen kabulü yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, tarafların bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/02/2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY YAZISI
Dava yayın yoluyla kişilik haklarına sadırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Dava konusu yayında "...sonu 3: ... Ağır Ceza Mahkemesinin Cumhurbaşkanı ..."e "şüpheli" deyip yargılanmasını istemesi hangisiyle izah edilemez.
a-Kürt meselesinin çözümü için devlette ortak bir anlayış oluştuğunu açıklaması.
b-28 Şubatta demokrasiye müdahele için Sincan"da yürütülen tanklar bu defa harakete geçirilemedi. Tank yerine mahkeme yürüdü.
c-Gül"ün cumhurbaşkanı seçilmesini engelleyemeyenler bu defa b planı devreye sokup yayın yolu ile indirmenin düğmesine bastılar.
d-BBC"nin dediği gibi "Laik kurumları AKP"ye karşı koymak için sık sık mahkemeleri kullanıyorlar
e-Yayının bağımsız olduğu ele güne gösterildi.
Cevap anahtarı 3. e... ifadeleri yer almaktadır.
Dava konusu yayındaki bu sözlerle davacı darbe benzeri dönemlerle ilişkilendirilmekle ve hatta darbe dönemlerinde izlenen yöntemlerin bu kez mahkemece yerine getirilmesi belirtilmek suretiyle hem mahkemelere olan güveni sarsmakta diğer yandan bu kararı veren davacı siyasi kişilik olarak lanse edilmekte, suç işleyen hukukçu kimliği ortaya çıkarılmaktadır.
Yazı içeriğinin tamamı irdelendiğinde davacının dayanaksız itham edildiği, suçlandığı, toplum karşısında savunmasız bırakıldığı anlaşıldığından kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu düşüncesiyle usul ve yasaya uygun olan mahkeme kararının onanması görüşünde olduğumdan çoğunluk görüşüne karşıyım. 09/02/2012