23. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/351 Karar No: 2011/873 Karar Tarihi: 06.10.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/351 Esas 2011/873 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir şikayet davasında, borçlunun taşınmazının satışından sonra ihtiyati haciz konulduğu ancak kesin haczin oluştuğu öne sürülerek sıra cetvelinin iptal edilmesi ve 5.738,41 TL'nin şikayetçiye ödenmesi talep edilmiştir. İcra Mahkemesi, dosya kapsamı ve bilirkişi raporu doğrultusunda, ihtiyati haciz kesinleştikten sonra satış bedelinin garameten paylaştırılması gerektiğine karar vererek sıra cetvelinin iptaline hükmetmiştir. Şikayet olunan vekilinin temyiz başvurusu sonucunda, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nın taraf teşkili sağlanmadığı ve savunma haklarına riayet edilmediği için kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: İcra ve İflas Kanunu.
(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi 2011/351 E. , 2011/873 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-
Şikâyetçi vekili, borçluya ait taşınmazın satışından sonra, üst sıraya alınan alacaklının ihtiyati haczinin kesinleşmesinden önce, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasından kesin haciz konulduğunu, bu nedenle satış bedelinin garameten paylaştırılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline ve 5.738,41 TL’nin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikâyet olunan vekili, borcun ödenmesi konusunda borçlu ile uzlaşma sağlayarak, borcu tasfiye ettiklerini, işlemin yapılmasında etkileri bulunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmamaları gerektiğini savunarak, şikâyetin reddini istemiştir. İcra Mahkemesi" nce, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, şikâyet olunanın dosyasından konulan ihtiyati haczin, şikâyetçinin kesin haczinden sonraki tarihte kesinleştiği, bu halde satış bedelinin garameten paylaştırılması gerektiği sonucuna varılarak şikâyetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikâyet olunan vekili temyiz etmiştir. 1) Şikâyetçi vekili, dilekçesinde, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nı da hasım göstermesine rağmen mahkemece dilekçe ve duruşma günü adı geçene tebliğ edilmediği gibi, verilen hükümle de kurumun sıra cetvelindeki payının düşmesine neden olunmuştur. Bu durumda, mahkemece, usulüne uygun biçimde taraf teşkili sağlanması ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın savunma haklarına riayet edilmesi gerekirken, bu hususun gözden kaçırılması suretiyle karar verilmesi doğru değildir. 2)Bozma neden ve şekline göre, şikâyet olunan banka vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2)numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.