17. Ceza Dairesi 2015/3920 E. , 2015/855 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz sebepleri da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Suç tarihinde yaz saati uygulaması da olduğu dikkate alındığında, güneşin ... ilçesinde saat 06.04’de doğduğu ve TCK.nun 6/1-e maddesi hükmü ile gecenin 05.04’de bittiğinin ve eylemin 04.30 da işlendiğinin anlaşılması karşısında, eylemin gece sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden, hırsızlık suçundan hükmedilen cezaların 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesi ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan hükmedilen cezaların da aynı yasanın 116/4. maddesi uyarınca arttırılmaması,
2- Hırsızlık suçundan hüküm kurulurken suça sürüklenen çocuklar hakkında 2 yıl olarak belirlenen temel cezadan, eylemin teşebbüs aşamasında kalması nedeni ile 5237 sayılı TCK.nun 35.maddesi ile ¾ oranında indirim yapıldığı belirtildiği halde, 6 ay yerine 8 ay hapis cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza verilmesi,
3- İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK.nın 116. maddesinin 2. fıkrası yerine 1. fıkrası uyarınca mahkumiyet hükmü kurulması,
4- Sosyal inceleme raporu yanında 23.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20/4. maddesi uyarınca fiili işlediği sırada on iki yaşını bitirmiş on beş yaşını doldurmamış bulunan çocukların, işledikleri hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığı ihlal suçları yönünden ayrı ayrı işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin belirlenebilmesi amacıyla adlî tıp uzmanı, psikiyatrist ya da zorunluluk hâlinde uzman hekimden suç ve suç tarihini de içerecek şekilde rapor aldırılması gerekirken, daha önce işledikleri başka bir hırsızlık suçu ile ilgili suç tarihinden önce alınmış raporun onaysız fotokopisinin dosyaya konulması ile yetinilerek, duruşmaya devamla yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi
5- 5237 sayılı TCK.nun 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendindeki düzenlemenin, "...belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma..." yı öngördüğü, yasada geçen "etkinlik" kavramının ise, "...insanın, çevresiyle arasındaki ilişkileri düzenleyen her türlü eylem-çalışma, iş yapma, işlerlik ve devinimi ” ifade ettiği, bu fıkraya göre belirli yerler ve etkinlikler; sanığın suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan yada sanığın yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinliklerdir. Bu bağlamda sanık hakkında hükmedilecek seçenek yaptırımın infazı ile ulaşılmak istenilen temel amacın, sanığın yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, sanığın sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken ve kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak niteliğinde olması gerektiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuklar hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından hükmedilen hapis cezalarının, 5237 sayılı TCK. nun 50/1-d maddesi uyarınca “1 ay 7 gün müddetle zorunluluk hali dışında ... ilçesindeki Pazar yerlerine girmekten yasaklanmasına” yaptırımına çevrilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiinin temyiz sebebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 Sayılı CMUK"nın 326/son maddesi gözetilerek kazanılmış hakların korunmasına, 16.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.