23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/8243 Karar No: 2016/6686 Karar Tarihi: 25.05.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/8243 Esas 2016/6686 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/8243 E. , 2016/6686 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52, 53. maddeleri uyarınca 3 ay hapis ve 100 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın olay günü, mağdur ..."ın evine gelerek kapıdan satış sureti ile halı yıkama makinesini satmak istediği, bunun için de ilçe halkı tarafından ... diye tanınan katılan ..."ın adını kullandığı, ..."a ait ...ilçe merkezinde bulunan işyerini devraldıklarını ve artık bu işyerini kendilerinin işlettiklerini belirterek, mağdurun halı yıkama makinasını satın alması halinde, kol saati ve gümüş tespih gibi hediyeler vereceklerini, bu hediyeleri halı yıkama makinesini satın aldıktan sonra ..."ın satın alınan dükkânına gidildiğinde alabileceğini, halı yıkama makinasının 200 TL olduğunu söylediği, tüm bu söylemlere inanan mağdurun okuma yazma bilmemesi nedeniyle imza atamayacağını belirtmesi üzerine sanığın bu kez mağdurun elini tutmak sureti ile düzenlenen belgeye imza attırdığı, mağdurun almış olduğu halı yıkama makinası karşılığında o anda sanığa herhangi bir para vermediği, olay günü akşamı mağdur tarafından imzalanan belgenin, mağdurun yakınları tarafından okunduğu ve belgede mağdura söylenen 200 TL yerine 700 TL yazılı olduğunun saptandığı, katılan ..."a ait işyerinin başkasına devredilmediği ve bu yerden hediye de verilmediğinin anlaşılması üzerine sanık hakkında şikâyette bulunulduğu ancak şikâyet üzerine sanığın gelerek mağdurun imzaladığı evrakı geri verdiği ve halı yıkama makinasını mağdurdan geri aldığı, böylece sanığın dolandırıcılık suçuna teşebbüs suçunu işlediği kabul olunan somut olayda; Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 1- Sanığın, olay tarihinde katılana imzalattığı ve katılanı borç altına sokan belgeyi almakla dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle tamamlandığı, ancak daha sonra sanığın şikayeti üzerine ilgili belgeyi katılana kendiliğinden geri verdiğinin saptanması karşısında, dolandırıcılık suçunun tamamlanmış halinden hüküm kurulup akabinde TCK’nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekirken sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde hatalı değerlendirmeyle sanık hakkında dolandırıcılık suçuna teşebbüs suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi, Kabule göre ise; 2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 20 gün olarak tayin edilmesi, 3- Sanık hakkında teşebbüs hükmü uygulanırken yasa maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 25.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.