Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2017/316
Karar No: 2018/70

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/316 Esas 2018/70 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2017/316 E.  ,  2018/70 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza

    Kasten yaralama suçundan sanık ..."nun beraatine ilişkin Karşıyaka (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 03.02.2011 gün ve 1104-88 sayılı hükmün, katılan tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 11.02.2014 gün ve 35869-4010 sayı ile;
    “...Katılanın aşamalarda değişmeyen iddiası, adli tıp raporu, tanıklar ... ile ..."ün anlatımlarına göre, sanığın, katılanı yaraladığının anlaşılması karşısında, hükümlülük kararı verilmesi yerine, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek beraat kararı verilmesi..." isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Karşıyaka (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi ise 23.05.2014 gün ve 215-479 sayı ile;
    "...Sanık ..."in meydana gelen olay sırasında müştekiye yönelik olarak kasten yaralama suçunu işlediği hususunda, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmamaktadır. Müştekinin, eşi olan tanığın beyanları mahkûmiyet hükmü vermeye yeterli değildir. Olay yerinde bulunan tanık Süleyman"ın anlatımları sanık ..."e yönelik olmadığı gibi, düzenlenen adli tıp raporu, rapor içeriğinde belirtilen yaralanmaların sanık ... tarafından meydana getirildiğini kabule yarayacak bilgi içermemektedir.
    Tüm bu nedenlerle; sanık ..."in üzerine atılı kasten yaralama suçundan verilen beraat hükümünün yerinde olduğu, aksi yöndeki Yargıtay bozma ilamının delillerle uyumlu olmadığı" gerekçesiyle direnerek, sanığın önceki hükümdeki gibi beraatine karar vermiştir.
    Bu hükmün de katılan tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.12.2014 gün ve 253561 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 gün ve 55-509 sayı ile; 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 4. Ceza Dairesince 09.03.2017 gün ve 612-7215 sayı ile; direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanık Hüseyin Karagemicioğlu hakkında kasten yaralama ve hakaret suçlarından kurulan beraat hükümleri temyiz edilmeksizin; sanık ... hakkında tehdit ve kasten yaralama, sanık ... hakkında kasten yaralama suçlarından kurulan beraat hükümleri ise Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup, direnme hükmünün kapsamına göre inceleme, sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı kasten yaralama suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Karşıyaka Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 22.06.2009 tarihli raporda; bir gün önce darbedildiğini belirten katılanın boyun ön alt bölgesinde muhtelif sıyrıklar, sol kol iç kısmında 0,5x2 cm boyutlarında ekimoz bulunduğu, mevcut yaralanmanın basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğu bilgilerine yer verilmiştir.
    Katılan ... aşamalarda; olay günü saat 13.00 sıralarında apartman komşusu inceleme dışı sanık ..."ün daire kapısını tekmeleyip, ısrarla zile basması üzerine kapıyı açtığını, bu şahsın “Bir daha bu kapının önüne idrar döküp burayı kokutursanız, sizi öldürürüm” diyerek kendisini tehdit ettiğini, daha sonra inceleme dışı diğer sanık .... ile beraber ..."ın kendisini darbettiğini, 8 numaralı dairede oturan ...."nun kendisine hakaret edip, başına yumrukla vurduğunu, sanık ..."nun ise olay sırasında boğazını sıktığını, kavgaya eşi ... ile alt komşuları ..."ün şahit olduklarını, sanıklardan şikâyetçi olduğunu ve uzlaşmak istemediğini,
    Tanık ...; katılanla aynı apartmanda ikamet ettiğini, olay günü katılan ile sanık ve inceleme dışı diğer sanıklar arasında karşılıklı bağrışma ve itekleşme olduğunu, olay sırasında hakaret veya tehdit içeren sözler duymadığını,
    Tanık ...; katılanın eşi oluğunu, olay günü apartman merdivenlerinin yıkandığını, ancak kendi kapılarının önünün temizlenmediğini, katılanın dairenin önüne su döküp yeri yıkadığını, az sonra kapılarının tekmelendiğini, ... ün “Neden sidik döküyorsunuz” dedikten sonra katılanı tehdit ettiğini, daha sonra karşı komşuları ... ile eşi sanık ..."nun katılanı darbetmeye başladıklarını, sanığın katılanın boğazını sıktığını, Hüseyin"in ise katılana hakaret ettiğini,
    Tanık ...; olay günü katılanın evinde konuk olarak bulunduğunu, kapı önünde kavga çıktığını, katılanın ağlayarak içeri girdiğini, boynundaki kolyenin koparılmış olduğunu, kimin kime vurduğunu görmediğini,
    İnceleme dışı sanıklar ... ve ... benzer şekilde; katılanın merdivenlere idrarlı ve sirkeli su dökmesi nedeni ile olay günü tartışma yaşandığını, katılanı darbetmediklerini, hakaret veya tehdit içeren söz sarf etmediklerini,
    İnceleme dışı sanık ...; katılanın karşısındaki dairede ikamet ettiğini, katılanın büyü bozmak için eskiden beri kendi kapısının önüne, zaman zaman da başkalarının kapısı önüne idrar döktüğünü, olay günü bu nedenle katılanı uyardığını, hakaret etmediğini, katılana vurmadığını,
    İfade etmişlerdir.
    Sanık ... aşamalarda; katılan ile aynı apartmanda ikamet ettiğini, katılanın aidat ödememesi yüzünden apartman yönetiminin dağıldığını, apartman sakinlerinin merdivenleri sırayla yıkamaya başladıklarını, olay günü kendisinin merdivenleri yıkadığını, kendisine büyü yapıldığını düşünen katılanın apartman içine pis sıvılar döktüğünü, durumdan tüm apartman sakinlerinin şikâyetçi olduğunu, olay günü de pazardan gelen katılanın sirke ve idrar kokulu bir kova suyu yeni yıkanmış merdivenlerden aşağı döktüğünü, katılanla aralarında bu nedenle tartışma çıktığını, sözlü tartıştıklarını, katılanın boynunu sıkmadığını,
    Savunmuştur.
    Kasten yaralama suçu 5237 sayılı TCK’nun 86. maddesinde;
    “(1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur
    (3) Kasten yaralama suçunun;
    a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
    b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
    c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
    d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
    e) Silâhla,
    İşlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır” şeklinde düzenlenmiştir.
    Maddenin birinci fıkrasında kasten yaralama suçunun tanımı yapılmış, kişinin vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan her davranış, yaralama olarak kabul edilmiş, madde gerekçesinde bu husus açıkça vurgulanmıştır.
    Kasten yaralama suçunda korunan hukuki yarar, kişinin vücut dokunulmazlığı ve beden bütünlüğüdür. Suçun konusu, mağdurun acı verilen veya bozulan bedeni veya ruhsal varlığıdır. Failin yaptığı hareket sonucu, maddede belirtilen sonuçlardan biri meydana gelirse, kasten yaralama suçunun oluşacağında tereddüt bulunmayıp, bu sonuçları doğurmaya elverişli her türlü hareketle kasten yaralama suçunun işlenmesi mümkündür.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Sanık ve katılanın aynı apartman katında, karşılıklı dairelerde ikamet ettikleri, olay günü katılanın yeni yıkanmış merdiven boşluğuna bir kova kötü kokulu sıvı dökmesi nedeniyle bir kısım apartman sakinleri ile arasında tartışma çıktığı, tartışma sırasında katılanın, boyun ön kısmında muhtelif sıyrıklar oluşacak ve basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı olayda; katılanın aşamalarda değişmeyen, yaşanan tartışma sırasında sanığın boynunu sıkarak kendisini yaraladığı yönündeki beyanları, katılanın bu iddiasını doğrulayan Karşıyaka Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen yara yeri ve niteliği ile uyumlu adli rapor içeriği, tanık ..."in olay sırasında sanığın katılanın boğazını sıktığı yönündeki ifadesi, tanık ..."ün olay günü sanığın da aralarında bulunduğu bir kısım apartman sakinleri ile katılanın karşılıklı olarak birbirlerini ittirdikleri yönündeki anlatımı, tanık ..."ın, olaydan sonra ağlayarak eve gelen katılanın boynundaki kolyenin kopmuş olduğu yönündeki beyanları ile sanığın olay günü katılanla merdiven boşluğuna kirli sıvı dökülmesi nedeniyle tartıştığı yönündeki savunması birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı kasten yaralama suçunun sübuta erdiğinin kabulü gerekmektedir.
    Bu itibarla, yerel mahkeme direnme hükmünün, sanığın kasten yaralama suçundan mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Karşıyaka (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 23.05.2014 gün ve 215-479 sayılı direnme hükmünün, sanığın kasten yaralama suçundan mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
    2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.02.2018 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi