Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5117
Karar No: 2022/900
Karar Tarihi: 08.02.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5117 Esas 2022/900 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/5117 E.  ,  2022/900 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22.03.2018 tarih ve 2014/505 E- 2018/327 K. sayılı kararın asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl davada davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine-kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 16.01.2020 tarih ve 2018/1763 E- 2020/52 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile ... arasında akdedilen 07.09.2007 tarihli Protokol ile adı geçen davalının, taşınmaz malikleri olan diğer davalıların müvekkili lehine 15 yıl 6 ay süreli intifa hakkı tesis etmelerini, söz konusu taşınmaz üzerinde akaryakıt istasyonu kurulmasını ve 15 yıl süre ile bayilik yapmayı üstlendiğini, müvekkilinin de 15 yıl için 1.300.000-USD+KDV ödeme yükümlülüğü altına girdiğini, intifa hakkı tesis edilerek 25.09.2007 tarihli senet ile tapuya tescil edildiğini, protokole uygun olarak 29.11.2007-07.07.2008 tarihleri arasında söz konusu ödemenin yapıldığını, bir başka ifade ile akaryakıt istasyonunun müvekkili tarafından kurulduğunu, yine protokol uyarınca sözleşmenin herhangi bir nedenle feshi halinde ödenen bu tutarın kullanılamayacak süreye tekabül eden kısmının kıstalyevm usulüne göre hesaplanarak geri ödenmesinin kararlaştırıldığını, ancak bayilik ilişkisinin 25.12.2012 tarihi itibariyle sona ermiş olması nedeniyle davalıların haksız olarak zenginleştiklerini ileri sürerek işletme yatırım destek bedeli ve akaryakıt istasyonu inşaat yatırım bedelinin geçersiz süreye tekabül eden 1.104.596,15-TL’lik kısmının KDV’si ile birlikte ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davalı ...’dan tahsiline, bu alacağın şimdilik 20.000-TL’sinin diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca söz konusu bedelin fesih tarihine kadar davalı ... yedinde kaldığı sürede bu iktisap sayesinde davalının elde ettiği tüm semerelerin ve müvekkilinin bu bedelden yoksun kalması sebebiyle uğradığı ekonomik kayıpların karşılığı 494.390,76-TL’nin KDV’si ile birlikte 25.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davalı ...’dan tahsiline, bu alacağın şimdilik 10.000-TL’sinin diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Asıl davada davalılar vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, davalıların maliki oldukları taşınmaz üzerinde 2007 yılında müvekkili lehine 15 yıl 6 ay süreli intifa hakkı tesis edildiğini, dava dışı ... ile de bayilik sözleşmesi akdedildiğini, davalılara 125.000-TL intifa ödemesi ve 847,19-TL duran varlık-inşaat bedeli ödemesi yapıldığını, ancak sözleşmenin ... tarafından 25.12.2012 tarihi itibariyle sona erdirildiğini, bu durumda ödenen intifa bedeli ile duran varlık-inşaat bedelinin sözleşmenin geçersiz ve kullanılamayacak süreye telabül eden kısmının iadesinin gerektiğini ileri sürerek intifa bedelinin geçersiz süreye tekabül eden 88.793,10-TL’lik kısmının KDV’si ile birlikte ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca söz konusu bedelin fesih tarihine kadar davalıların yedinde kaldığı sürede bu iktisap sayesinde davalıların elde ettiği tüm semerelerin ve müvekkilinin bu bedelden yoksun kalması sebebiyle uğradığı ekonomik kayıpların karşılığı 41.133,41-TL’nin KDV’si ile birlikte 25.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, duran varlık-inşaat bedelinin geçersiz süreye tekabül eden 601,80-TL’lik kısmının KDV’si ile birlikte ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca söz konusu bedelin fesih tarihine kadar davalıların yedinde kaldığı sürede bu iktisap sayesinde davalıların elde ettiği tüm semerelerin ve müvekkilinin bu bedelden yoksun kalması sebebiyle uğradığı ekonomik kayıpların karşılığı 252,20-TL’nin KDV’si ile birlikte 25.12.2012 tarihinden itibaren avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili 21.12.2017 tarihli duruşmada, birleşen davaya konu duran varlık inşaat bedeline yönelik 601,80-TL ve 252,20-TL ile KDV talepleri yönünden davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
    Birleşen davada davalılar vekili, davacı taleplerinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; intifa hakkının terkini ile ilgili akit tablosunda intifa lehtarı davacının şerhli beyanıyla terkin işlemi gerçekleştiği, yatırım bedelleri yönünden ise 07.09.2007 tarihli bayilik sözleşmesinin 15/i maddesinde "yatırım desteğinin 180 ay için verildiği, herhangi bir sebeple sözleşmenin süresinden önce sona ermesi durumunda yatırım desteğinin kullanılmadığı süreye tekabül eden kısmı kıstelyevm usulüne göre OPET'e iade edileceği..." hususunun açıkça kabul edildiği, tarafların iradelerinin birleştiği sözleşmede iadenin çerçevesinin sınırlarının çizildiği, sadece iade edecek tutarın muacceliyet tarihinden itibaren USD bazında aylık %1,5 oranında faizin uygulanacağının belirlendiği, bu nedenle protokol hükümleri, ödenen tutar, sözleşmenin yürürlükte kaldığı süre ve yapılan bilirkişi incelemesine göre kıstelyevm usulüyle tespit edilmesinin kararlaştırıldığı ve protokolde diğer davalıların taraf olmadıkları gerekçesiyle asıl davada yatırım bedelleri yönünden tespit edilen 1.061.482,18.-TL'nin davalı ...'dan tahsiline, davalılar ... ve ... hakkındaki talebin reddine, birleşen davadaki intifa hakkına ilişkin kısmın sübut bulmadığından, diğer taleplerin de feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı asıl ve birleşen dava davacı vekili ile asıl dava davalısı ... vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuşlardır.
    Bölge Adliye Mahkemesince; asıl ve birleşen dava davacısı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddiyle asıl dava davalısı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne; ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına; asıl davanın kısmen kabulü ile, 960.941,83-TL alacağın 20/06/2013 tarihinden itibaren değişen oranda avans faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine; davalılar ... ve ... hakkında açılan asıl davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 107,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 08/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi