16. Hukuk Dairesi 2014/15477 E. , 2015/2311 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vs. vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “önceki günlü bozmaya uyularak yapılan inceleme ve araştırmanın yeterli olmadığı, davacının dayandığı tescil ilamı ile oluşan tapu kaydının gereği gibi uygulanmadığı, bozmadan önceki fen bilirkişisinin düzenlediği rapor ile bozmadan sonra hükme esas alınan bilirkişi raporları çeliştiği halde çelişkinin giderilmediği, Toprak Tevzii Komisyonunca düzenlenen haritada davalıların murisi ......"e 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların verildiğinin belirtildiği halde 4 parsel sayılı taşınmaz için tapu kaydının oluşturulup oluşturulmadığının araştırılmadığı, 3 parsel sayılı taşınmaz için oluşturulan Şubat 1956 tarih 632 sayılı tapu kaydının batı sınırında gösterilen ... ile davalıların murisi ......"in aynı kişi olup olmadığının belirlenmediği, hal böyle olunca; eksiklikler tamamlandıktan sonra taşınmaz başında keşif yapılarak tapu kayıtlarının usulüne göre uygulanması, önceki fen bilirkişilerinin düzenledikleri raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, tapu kayıtlarının iç içe girmesi halinde hangi tapu kaydının gerçeği yansıttığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacıların davalarının reddine; çekişmeli 1042 ve 1044 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, yargılama sırasında ölen davacıların mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı ..."in 24.07.1979 tarihli keşifte çekişmeli taşınmazları tespitten 10 yıl once davalıların murisi ......"den satın alarak kendilerine ait taşınmazla birleştirdiklerini söylediğini bu beyan karşısında davacıların tapu kaydı kapsamında kalan çekişmeli taşınmazların satın alma tarihinden itibaren tespit tarihine kadar 10 yıl süreyle kullandıkların ispatlayamadıkları gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli olmadığı gibi dosya kapsamına dahi uygun düşmemektedir. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre, bozmada işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi zaruridir. Davalılar vekilince bir kısım yerin tespitten 10 yıl önce davacılara satıldığı bildirilmiş ancak satılan yerin davacılar adına tespit gören dava dışı 1041 parsel sayılı taşınmaz olduğu belirtilmiştir. Diğer bir anlatımla davalıların murisi tarafından davacılara taşınmaz satılarak zilyetliğin devredildiği hususu tarafların kabulündedir. Çözümlenmesi gereken husus satılan taşınmazın sınırlarının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Hükmüne uyulan bozma ilamında özellikle tarafların tutundukları tapu kayıtlarının usulüne göre uygulanmadığı hususuna değinilmiş olmasına rağmen mahkemece uyulan bozma ilamına aykırı olarak dinlenilen yerel bilirkişilerin ve tanıkların sınırları bilemediklerini gerekçesiyle tapu kayıtlarının kapsamları belirlenmemiştir.
O halde, mahkemece öncelikle dava konusu taşınmazların tespit tarihindeki durumlarını ve taraflar arasındaki satın alma hususunu bilebilecek 70 yaşın üzerinde üç kişilik yerel bilirkişi heyeti ve tarafların aynı şekilde bildirecekleri tanıklar ile 3 kişilik harita mühendisi bilirkişi kurulu ile keşif icra edilmeli, keşifte davacıların tutunduğu ve 1044 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören ve tescil ilamı ile oluşan 22.03.1965 tarih 25 sayılı tapu kaydı ile davalıların tutundukları iskanen oluşmuş 26.05.1955 tarih 96 sayılı tapu kaydı ve toprak tevzii çalışmaları sonucu oluşmuş Şubat 1956 tarih 632 sayılı tapu kaydı ile komşu taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtlarının hudutları okunup yerel bilirkişilerden göstermesi istenilmeli, yerel bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazların niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, davacıların başka kişilerden de taşınmaz satın alarak kendi taşınmazlarıyla birleştirip birleştirmedikleri, varsa alınan yerlerin neresi olduğu sorularak sınırlarının gösterilmesi istenilmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişilerden toprak tevzi haritası ile kadastro paftası çakıştırılarak uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir, keşfi takibe imkan verir harita düzenlettirilmeli, önceki fen bilirkişileri arasında doğan çelişkinin giderilmesi istenilmeli, çekişmeli 1042 parsel sayılı taşınmazın toprak tevzii 3 ve 4 parsellerine tekabul ettiği, 3 parselin dağıtılan yerlerden olup hakkında tapu kaydının oluşturulduğu, 4 parselin ise dağıtılan arazilerden olmadığının köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce bildirilmekle bu hususunda göz önünde bulundurulmalı, tarafların tutundukları tapu kayıtlarının sınırları tereddütsüz olarak saptanmalı, tapu kayıtlarının kapsamı dışında kalan taşınmaz ya da taşınmaz bölümlerinin bulunduğunun anlaşılması halinde bu bölümler üzerinde zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının taraflar yararına oluşup oluşmadığı düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.100,00 TL vekalet ücretinin temyiz eden alehine temyiz olunan taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.