18. Ceza Dairesi 2015/12818 E. , 2016/2440 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunması bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemin ısrarla tekrarlanması süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda ise, sanığın, iddianame anlatımı ve kabule göre, katılanı aynı gün içerisinde kısa aralıklarla iki kez aradığının anlaşılması, sanığın ise katılanın uygunsuz hareketlerini ailesine bildirmek amacıyla aradığını ve babasına mesaj çektiğini savunması karşısında, TCK"nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun unsuru olan ısrar öğesinin ne şekilde gerçekleştiği yöntemince açıklanmadan ve olay hakkında bilgisi bulunduğu anlaşılan katılanın babası dinlenmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Sanık hakkında Yalova Ağır ceza Mahkemesi tarafından verilmiş olan, 05/07/2014 infaz tarihli mahkumiyet hükmü, tekerrüre esas olmasına karşın, TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması
3- CMK"nın 324/1 ve 5320 sayılı Kanunun 13. maddeleri uyarınca, baro tarafından görevlendirilen müdafi veya vekile ödenen ücretin yargılama giderlerinden sayılacağı düzenlenmesine karşın, katılanın talebi üzerine baro tarafından atanan vekile, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ödenen ücretin yargılama giderlerine dahil edilerek sanığa yükletilmesi gerektiği gözetilmemesi
4- 6352 sayılı Yasanın 100. maddesi ile, 5271 sayılı 5271 sayılı CMK"nın 324. maddesinin 4. fıkrasına eklenen ek cümle uyarınca, Devlete ait yargılama giderlerinin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve katılan İsmail Selamlar"ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi