
Esas No: 2014/15472
Karar No: 2015/2310
Karar Tarihi: 17.03.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/15472 Esas 2015/2310 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden Hazine vekili Avukat ..... ... geldi. Aleyhine temyiz temyiz istenen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda ...... Mahallesi çalışma alanında bulunan 28205 ada 38 parsel sayılı 2.080,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesinde "6831 sayılı Kanunu"nun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve davalı .........."nün kullanımında olduğu şerhi verilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine taşınmazın kimsenin kullanımında olmayan taşlık ve çalılık olduğunu öne sürerek davalı adına verilen kullanıcı şerhinin iptali için dava açmış, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabul nedeniyle kabulüne, tapu kaydında davalı adına olan kullanıcı şerhinin iptaline karar verilmiş, davalının temyizi üzerine Yargıtay bozma ilamında özetle; “hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6292 sayılı Yasa"nın 9/2. maddesinde Hazinenin kişiler aleyhine açılan davalar ile ilgili davaların durdurulacağı hükmünü getirdiği belirtilerek anılan yasa maddesi uyarınca işlem yapılması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davacı Hâzinenin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak mahkemece anılan bozma ilamı doğrultusunda "davanın 6292 sayılı Yasa"nın 2. bendi gereğince durdurulmasına" dair hüküm kurmak gerekirken bozma ilamına yanlış anlam atfedilerek "davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi isabetsiz ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına yerine 1. bent olarak "davanın 6292 sayılı Yasa"nın 2. bendi gereğince durdurulmasına" sözlerinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 17.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.