5. Hukuk Dairesi 2019/7352 E. , 2019/17366 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne, temyiz isteminin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı ek kararın Yargıtay"ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; kamulaştırma bedelinin temyiz kesinlik sınırı altında olduğundan ek karar ile temyiz isteminin reddine karar verilmiş; bu karar, yine davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı idarece düzenlenen 05.09.2013 tarihli kıymet takdiri raporunda dava konusu taşınmazın fiili durumunun arsa kabulü ile 44,42 TL/m2 birim bedeline göre, üzerindeki ağaçlarla birlikte toplam 49.036,46 TL bedel belirlendiği, hükme esas alınan raporda ise değerlendirme tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın niteliğinde hata yapılarak arazi kabulü ile toplam bedelin 11.093,00 TL olarak belirlendiği davalı hissesine için ise 1.858,00 TL hükmedildiği, Belediye Başkanlığı"nın, taşınmazın arsa olduğu yönündeki yazılı cevabı da nazara alındığında, karar bu hali ile kesin nitelikte olmadığından 17/05/2016 tarihli ve 2014/98 Esas -2016/222 Karar sayılı ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede,
1-Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Dava konusu ... mahallesi 251 ada 33 parsel (ifraz öncesi 20 parsel)sayılı taşınmaza arazi olarak değer biçen rapor geçerli değildir. Şöyle ki;
Dosyadaki bilgi ve belgelere, ... Belediyesinin 25.03.2014 tarihli yazısına ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu sisteminde yapılan gözleme göre dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir.
Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan, zaruret olmadıkça yakın bölgelerde bulunan ve değerlendirme tarihine yakın emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken taşınmazların tarım arazisi olduğunu kabul ederek değer belirleyen rapora göre karar verilmesi, doğru olmadığı gibi;
2- 7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden.
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı vekilince temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harçalarının Hazineye irad kaydedilmesine, 31/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.