Esas No: 2020/1575
Karar No: 2022/950
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1575 Esas 2022/950 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/1575 E. , 2022/950 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14.12.2017 tarih ve 2013/510 E. - 2017/979 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.02.2020 tarih ve 2018/1264 E. - 2020/249 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 08.02.2022 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ... ile davalı şirket vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı şirketin %60 hissesinin ...ailesine ait İstanbul Ekspres A.Ş.’ye, %20 hissesinin ...ailesi mensuplarına, %10 hissesinin Tuzcuoğlu A.Ş.’ye, %10 hissesinin de müvekkillerine ait olduğunu, şirketin feshi için açılan davanın devam ettiğini, müvekkillerinden ...’in 23.02.2007 tarihi itibariyle yönetimden ayrıldığını, şirketin 22.04.2013 tarihli genel kurulun 5 nolu gündem maddesi ile bilanço ve gelir- gider tablosunun tasdikine dair karar alındığını, ancak şirket işlerinde usulsüzlüklerin bulunduğunu, şirket kaynaklarının ...ailesine ait dava dışı şirkete kullandırıldığını, gündeme madde ilavesi tekliflerinin hukuk dışı şekilde reddedildiğini, müvekkillerinin bilgi alma haklarının engellendiğini, şirketin şüpheli faaliyetlerini gizleyici, soyut, mesnetsiz cevaplarla kanuni hakların kullandırılmadığını, gündemin 6. maddesi ile yönetim kurulunun ibra edildiğini, TTK’nın 436/1. maddesinden kaynaklanan oy kullanma yasağının çiğnendiğini, 5. madde ile ilgili iptal sebeplerinin ibra için de geçerli olduğunu, gündemin 7. maddesi ile denetçinin ibrasına dair karar alındığını, denetçilik faaliyetinin danışıklı ve ciddiyetsiz gerçekleştirildiğini, denetçinin görevini yapmadığını, yönetim kurulu ile işbirliği içinde hareket ettiğini, gündemin 11. maddesi ile daha önceki yıllarda bu konuda alınan kararların iptaline rağmen yönetim kurulu üyelerine fahiş nitelikte aylık 23.500 TL ücret belirlendiğini, örtülü kâr dağıtımı yapıldığını, müvekkillerinin kârdan pay alma haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek 22.04.2013 tarihli genel kurulda alınan 5, 6, 7 ve 11 nolu kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacılardan ...’in yöneticiliği esnasında şirketin kötü idare edildiğini, şirket zararına sebebiyet veren eylemler içine girdiğini, yönetimden ayrılınca husumet göstermeye başladığını, bu kişinin de yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde yüksek ücret aldığını, iptali istenen kararlarda bir hukuka aykırılığın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ...’ün davalı şirketin yönetim kurulu üyeliğini yaptığı 2007 yılında 15.000.- TL yönetim kurulu üyeliği için ücret kararlaştırıldığı, bu miktarın dava konusu döneme uyarlaması yapıldığında bulunan miktarın 25.625,83 TL olduğu, bu nedenle işbu davada ücretin fahiş olduğu yönündeki iddianın ileri sürülmesinin iyiniyet kurallarına aykırılık taşıdığı, şirketin defter ve kayıtları ile mali yapısı, şirketin geçmişten gelen uygulamaları dikkate alındığında karar altına alınan 23.500.-TL ücretin davalı şirketin mali yapısı ile doğru orantılı olduğu, makul ve kabul edilebilir durumda olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacılar vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, gündemin 5. maddesi ile alınan kararın 2012 yılı finansal tabloları, bilanço ve gelir tablosunun okunmasına ilişkin olduğu, 2012 yılına ait finansal tablolar, bilanço ve gelir tablosunda herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı gibi davacılar tarafından dosyaya somut bir delil de sunulmadığı, anılan maddenin iptalini gerektirir bir hususa rastlanmadığı, ibraya ilişkin alınan kararların, nisabına uygun olduğu, dava dışı İstanbul Ekspress A.Ş.'nin ibrada oydan yoksunluk halinin bulunmadığı, 2014 yılı faaliyet raporlarında yönetim kurulu tarafından yapılmış bir usulsüzlüğe rastlanılmadığı, anonim şirketlerin yıllık kârının bir kısmını şirket pay sahiplerine kâr payı adı altında dağıttığı, kâr payı alma hakkının ortakların vazgeçilmez nitelikteki hakları arasında yer aldığı, şirket genel kurulunun ortakların kâr payı alma hakkını herhangi bir şekilde sınırlandırma veya bertaraf etme hak ve yetkisinin bulunmadığı, yönetim kurulu üyelerine yüksek miktarda ücret ödenmesinin kararlaştırılmasının şirket ortaklarına dağıtılacak kâr payını etkileyeceği, bilirkişi raporunda TÜFE artışına esas alınan yönetim kurulu kararının mahkemece iptal edildiği, dosyada bir sureti bulunan mahkeme ilamlarından davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri için belirlenen aylık ücretin fahiş olduğu gerekçesiyle değişik yıllara ilişkin genel kurul kararlarının da iptaline karar verildiği, 2014 yılı için yönetim kurulu üyelerine aylık 23.500.-TL ücretin fahiş olduğunun kesin hüküm halini aldığı, bir önceki yıla ait dava konusu 2013 yılı Olağanüstü Genel Kurulunda gündemin 11. maddesi ile yönetim kurulu üyelerine kararlaştırılan 23.500.-TL ücretin fahiş olduğunun kabulü gerektiği, bu şekilde alınan genel kurul kararının azlık pay sahiplerinin meşru menfaatlerini zedeleyeceği, objektif iyi niyet kurallarına aykırılık taşıdığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 22.04.2013 tarihli genel kurulunda 11. madde ile alınan yönetim kurulu üyelerine aylık ücret belirlenmesine ilişkin kararın iptaline, 5, 6 ve 7. maddeleri ile alınan kararların iptal istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacılara verilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 09/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.