(Kapatılan)19. Hukuk Dairesi 2019/3333 E. , 2020/1158 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında 23.08.2007 tarihinde finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeden doğmuş ve doğacak borçların teminatını teşkil etmek üzere davalı ve ipotek borçlusu ..."a ait taşınmaz üzerine 100.000 USD bedelli ipotek tesis edildiğini, sözleşmeden kaynaklanan borçların ödenmemesi üzerine davalılara ihtarname gönderildiğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin davalıların itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, finansal kiralama sözleşmesi kapsamında kira bedellerinin teminatını teşkil etmek üzere tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesinden önce alacağın varlığının genel mahkemelerde saptanması, akabinde takip ikame edilmesi gerektiğini, sözleşme konusu cihazın arızalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı davalıların 116.581,75 USD tutarında borçlarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, alacak likit olduğundan kabul edilen toplam miktar üzerinden % 40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2015/14911 esas 2016/5049 karar 21.03.2016 tarihli ilamı ile “İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibinin dayanağı olan ipotek 05.09.2007 tarihli olup 100.000 USD bedelli limit ipoteğidir. Limit ipoteği, ipotek limiti miktarınca sorumluluk doğurmaktadır. Somut olayda alacak miktarı toplam 116.581,75 USD olarak belirlenmiş olduğundan ipotek limitini aşacak şekilde itirazın iptaline ve ferilere hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, takibin takip tarihi itibariyle toplam ipotek limiti olan 100.000 USD miktarı üzerinden devamına, asıl alacak tutarı olan 79.526,46 USD miktarına takip tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık % 20 temerrüt faizi uygulanmasına, alacak likit olup davalılar haksız olarak itiraz ettiğinden alacağın % 40’ı oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece Dairemizin 21.03.2016 gün 2015/14911 esas 2016/5049 karar sayılı bozma ilamına uyulmuş ise de bozma ilamına uygun olarak karar verilmemiştir. Bozma ilamında da belirtildiği üzere takibe konu ipotek üst sınır ipoteği olup, üst sınır ipoteğinde asıl alacak, faiz ve diğer giderler üst sınırı aşamaz. İpotek akdinde ipotek limiti 100.000 USD olarak belirlenmiştir. Mahkemece takibin 100.000 USD miktarı üzerinden devamına denilmiş sonrasında ise bu miktarı aşacak şekilde hüküm kurulmuştur. Mahkemece hüküm fıkrasında asıl alacak, faiz ve diğer giderler toplamı 100.000 USD’yi geçmemek üzere karar verilmesi gerekirken, ipotek limitini aşacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 22.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.