1. Hukuk Dairesi 2021/6905 E. , 2021/4708 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : ... V.D.
Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Kadastro sonucu Alucra İlçesi Akçiçek Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 3 parsel sayılı 7.051,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ... ve ... ... adına; aynı çalışma alanında bulunan 104 ada 4 parsel sayılı 3.050,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ... ve ... ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğuna dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 104 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların tarım arazisi vasfında olduğu ve üzerinde davalılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli değildir. Şöyle ki; davalı ... ... tarafından Hazine ve köy tüzel kişiliği aleyhine tescil isteğiyle açılan davanın, Alucra Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2001/20-2001/29 Esas, Karar sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılaması sonunda, dava konusu taşınmazın köy merası olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, iş bu karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Ne var ki sözü edilen dava dosyasının içerisinde bulunan fen krokisi ile eldeki davanın fen krokisi usulünce çakıştırılmamış, krokiler arasında şekil ve miktar itibariyle farklılık olduğu gözetilmemiş,anılan davanın konusunu teşkil eden yerin eldeki davanın konusu bölümleri kapsayıp kapsamadığı belirlenmemiş, ayrıca yine bu dava dosyalarında davalıların murislerinin taraf olup olmadığı saptanmamış, dosyada taraf olması halinde bu dosyanın eldeki dava yönünden kesin hüküm ya da güçlü delil teşkil edip etmediği tartışılmamıştır. Öte yandan mahkemece yöntemince mera araştırması yapılmamış, taşınmazların kadim mera niteliğinde olup olmadığı yönünden komşu köy halkından bilirkişi dinlenilmemiş, bu kapsamda hüküm kurmaya elverişli olmayan tek kişilik zirai bilirkişi raporuyla yetinilmiş, çekişmeli taşınmazlar imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar ihyanın tamamlandığı tarihin, üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresinin ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğünün belirlenmesinde en önemli delil hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazlarınbulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü"nden, bu fotoğraftan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek üçer kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve keşifte, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve bu çalışmaların hangi tarihte tamamlandığı, çekişmeli bölümün kadim mera olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli; tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilmeli; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün tarımsal niteliğini, kamu orta malı mera vasfında olup olmadığını, meradan açılıp açılmadığını ve mera bütünlüğünü bozup bozmadığını belirten ve üzerindeki zilyetliğin sürdürülüş şeklini ve süresini duraksamasız şekilde ortaya koyan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini ve bitki desenini, imar-ihyaya muhtaç yerden olması halinde imar ihya edilip edilmediğini, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmaz bölümünün sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, kamu orta malı mera niteliğinde olup olmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi ve memleket haritaları ile uydu fotoğrafları da yapılacak inceleme sırasında dikkate alınması istenilmeli; yine yapılacak keşif sırasında Alucra Sulh Hukuk Mahkemesinin 2001/20 sayılı ilamının eki krokiler eldeki dava dosyasının fen krokisi ile çakıştırılmak suretiyle uygulanıp, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kesin hüküm kapsamında kalıp kalmadığı yöntemince belirlenmeli, tescile esas dava dosyasının kapsamında ise bu dava dosyasında davalıların ya da miras bırakanlarının taraf olup olmadığı araştırılmalı, şayet taraf iseler o zaman eldeki bu dosya yönünden kesin hüküm ya da güçlü delil niteliğinde bulunup bulunmadığı tartışılmalı fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek taşınmazın bir kısmının mera olduğuna ilişkin Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen mahkeme kararı bulunduğuna göre kalan kısmının da mera olabileceği hususunda önemle durulmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.