19. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5406 Karar No: 2018/3109 Karar Tarihi: 31.05.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/5406 Esas 2018/3109 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2017/5406 E. , 2018/3109 K.
"İçtihat Metni"
.......
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili.....gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, dava dışı şirket ile davacı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalının müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesapların kat edildiğini ve alacağın tahsili için davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi ile % 20 oranında kötü niyet tazminatı istemiştir. Mahkemece, davalı ile birlikte haklarında takip yapılan diğer borçlular tarafından 31.12.2013 havale tarihli dilekçe ile icra takibine itiraz edildiği, bu itiraz üzerine davacı banka tarafından davalı da dahil diğer borçlular yönünden..... 2014/30 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığı, bu dosyada yapılan yargılama neticesinde davalıların itirazının süresinde olmadığı, bu sebeple takibin durmadığı ve itirazın dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği, bu kararın tebliğ edildiği, tarafların temyiz etmemesi üzerine 12.03.2015 tarihinde kesinleştiği, buna göre.....2013/11815 esas sayılı dosyası yönünden davalının itirazının süresinde olmadığı ve takibin devam ettiği hususunun kesin hüküm niteliği kazandığı, tarafları ve konusu aynı olan davada kesin hükmün bulunmamasının dava şartı olduğu, dava şartı eksikliğinin mahkemece re’sen değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın HMK’nun 114/h bendi ve 115/2 maddesi hükmü uyarınca aynı dava hakkında kesin hüküm bulunması sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdiren 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 31/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.