Esas No: 2022/2460
Karar No: 2022/12868
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/2460 Esas 2022/12868 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kamu kurum ve kuruluşlarının aracı olarak kullanarak dolandırıcılık, sahte banka veya kredi kartı üretme ve kullanma, resmi belgede sahtecilik, banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık suçlarından mahkum edilmiştir. Sahte banka veya kredi kartı üretme ve kullanmaya yönelik temyiz incelemesinde hükümler ONANMIŞ, resmi belgede sahtecilik ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'na aykırılık suçlarından kurulan hükümler BOZULMUŞ ve sanık hakkındaki kamu davalarının olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE karar verilmiştir. Diğer hükümler yönünden; dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün davaya müdahale yoluyla kamu davasına katılma hakkı bulunan bir şirkete bildirilmeden mahkumiyet hükmü kurulması ve aynı suç nedeniyle ayrı ayrı dava açılmaması gerektiği belirtilerek BOZULMUŞ, savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle de BOZULMUŞtur. Kanun maddeleri: 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddeleri, 1412 sayılı CMUK’nin 321 ve 322. maddeleri ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık, basit dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, sahte banka veya kredi kartı üretmek ve kullanmak, 5464 sayılı banka kartları ve kredi kartları kanununa aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
A)Sahte banka veya kredi kartı üretmek ve kullanmak suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde,
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasıflarının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
B)Resmi belgede sahtecilik ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'na aykırılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik ve 5464 sayılı banka kartları ve kredi kartları kanununa aykırılık” suçlarının Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla, sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
C)Diğer hükümler yönünden;
1)Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle ve banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde,
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
İddianamede sanık hakkında TCK'nin 157. ve 158/1-j. maddelerinin uygulanması istenerek kamu davaları açıldığı halde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 226. maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı verilmeden TCK’nin 158/1-d. Maddesi ile 158/1-j-son madde ve fıkrasının son cümlesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2)Dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
a) Kovuşturmanın her aşamasında müdahale yoluyla kamu davasına katılma hakkı bulunan ... Telekomünikasyon Anonim Şirketine duruşma günü usulen bildirilip, şikayet ve delillerini sunup davaya katılma olanağı sağlanmadan mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 234/1-b maddesine aykırı davranılması,
b) Katılan ...'nın kendisinin kullandığı, eniştesi olan katılan ... adına kayıtlı GSM hattını ...'ın da rızasıyla kendi üzerine almak istediği, bu durumu ...'nın sanığa anlattığında sanığın "Benim tanıdığım var, onun vasıtasıyla senin işini hallederim, ancak hat sahibinin kimliğini getirmen lazım" dediğinden, ...'nın, ...'a bunu söylediği ve kendi kimliği ve ...'ın kimliğini alıp sanığa verdiği, sanığın bu nakil işlemini yapmadığı gibi telefon kaydını ...'den ... aldırdığı, her iki firmadan iphone marka telefon alarak 2.486 TL, diğeri de 175x18 ay taksitli olarak bedellerini ...'ın GSM hat faturasına eklettiği ve satın aldığı cep telefon bedellerini katılan ...'ın ödemek zorunda kaldığından sanığın katılan ...'a yönelik basit dolandırıcılık suçundan cezalandırılması gerektiği iddia edilen olayda; bu eylemlerde ... Telekomünikasyon A.Ş. ve Tukcell İletişim Hizmetleri A.Ş'nin doğrudan zarar gördüğü ancak bu şirketlere yönelik dava açılmadığı ve dosya içerisinde suça konu iphone telefon alma sözleşmeleri ve ekleri, hattın ...'den ... taşınma işlemleri ve eklerinin olmadığı anlaşıldığından, sanığın ... ve ... şirketlerine yönelik 158/1-d. maddesine göre ayrı ayrı dava açılması için suç ihbarı ile dava açıldığı takdirde davaların birleştirilmesi ve olayla ilgili tüm bilgi ve belgelerin getirilip, Yargıtay denetimine esas alınacak şekilde örneklerinin dosyaya konulmasından sonra delillerin tartışılması ve sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması,
c) Kabule göre de; İddianamede sanık hakkında TCK'nin 157. maddesinin uygulanması istenerek kamu davası açıldığı halde, CMK'nin 226. maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı verilmeden TCK’nin 157/1, 43/2. maddelerinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Yasaya aykırı, ... vekili ve sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.