Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8148
Karar No: 2016/12234
Karar Tarihi: 27.10.2016

Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/8148 Esas 2016/12234 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2016/8148 E.  ,  2016/12234 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Karar Tarihi : 14.03.2016
    Suç : Taksirle Yaralama
    Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/2-a, 62/1, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılanın 24.08.2007 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle sağ femur orta diafiz, sol femur kırığı tanısı ile kaldırıldığı hastahaneden acil patoloji düşünülmediğinden kendi isteği ile sanığın çalıştığı ... Hastahanesi"ne sevkedildiği, ortepedi uzmanı olan sanık tarafından 25.08.2007 tarihinde ameliyata alınarak katılanın, sol femur suprakondiler kırığı için kapalı redüksiyon ve uzun bacak alçı, sağ femur diafiz kırığına kilitli intramedüller çivi uygulaması yapılıp önerilerle birlikte taburcu edildiği, 28.08.2007 den 19.01.2008 tarihine kadar kontrol muayenelerinin sanık tarafından yapıldığı, ancak sanığın 31.01.2008 de işine son verilmesi nedeni ile hastahaneden ayrılmasından sonra, katılanın kontrolünün belirtilen hastahanede yeni göreve başlayan Dr. ... tarafından 15 gün süre ile yapıldığı, 07.03.2008 günlü muyanede katılana sağ bacaktaki kırığın kaynamaya başlaması nedeniyle koltuk değneklerini tamamen bırakması ve sağ bacağının üzerine tek değnekle basarak yürümesi gerektiği şeklinde öneride bulunulduğu, katılanın 08.03.2008 tarihinde sağ bacağındaki ağrı ve şişlik nedeniyle aynı hastahaneye gitmek istediğinde, önce adı geçen doktorun izinli olduğunun, sonra da görevden ayrıldığının belirtilmesi üzerine 10 gün süreyle yeni bir doktorun gelmesini beklediği, 18.03.2008"de fizik tedavi uzmanınca yeni bir kırıktan şüphelenilerek ortopedi uzmanına yönlendirildiği, söz konusu tarihte Op. Dr.Selahattin Kuşhan tarafından evvelce konulan implantın kırılmış olduğu saptanarak ameliyat önerisi üzerine, Haydarpaşa Numune Hastahanesinde yeniden ameliyat edilmesi neticesinde; katılanın organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması niteliğinde yaralandığı, kusur durumuna ilişkin Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından 21.06.2010 tarihinde düzenlenen raporda, kusur değerlendirmesi yapılmaksızın “Sağ femura gerektiği gibi reanimasyon yapılmadığı ve 10mmn (olması gerekenden ince) çivi çakıldığı bilateral femur kırığı olması nedeniyle sola da operatif tedavinin tercih edilmesinin gerektiği, ancak alçılı tedavi tercih edildiği, takiplerinde solda alçı olması nedeniyle sağa ister istemez yük vermek zorunda kaldığı, Postop 7 ay içinde tek değneğe geçilerek yön verildiği, bu esnada sol alt ekstremite gerektiği biçimde kullanılamadığı için implantın distal çivi seviyesinden kırılması sonucu sağda retraktür meydana geldiği kırığın iki taraflı olması, soldan gerektiği gibi destek alınamaması ve sağda implant kırılması ve refraktür meydana gelmesi hususunun kırık sonrası görülmesi beklenir komplikasyonlar arasında sayılmasının uygun görüldüğü” şeklinde görüş bildirdiği, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu"nca düzenlenen 16.01.2013 tarihli raporda “Op.Dr.... tarafından 28.8.2007 tarihinde yapılan sağ femur diafiz kırığına kilitli intramedüller çivi, sol femur kırığı için kapalı redüksiyon ve alçı tespiti girişimlerinin endikasyonu bulunduğu ve yapılan tedavi yönteminin usule uygun olduğu, takiplerde sağ femur kırığındaki kaynamanın yetersiz olduğu, soldaki kırık nedeniyle sol uyluğun alçı içinde oluşunun ayakta durma ve özellikle yürüme esnasında sağ tarafa daha fazla yük bindirmeyi gerektirdiği, metal implantlarda yorgunluğun söz konusu olduğu ve tüm bu nedenlerle sağ femurdaki çivinin kırılabileceği, ayrıca çivinin kırıldığı dönemde bu hastanedeki görevinin sona ermesi nedeniyle Op.Dr...."ın hastasını takip ve kontrol imkanının bulunmadığı ya da kısıtlı olduğu, femur ameliyat materyalinin kırılması sonucu farklı bir klinikte ameliyat edildiği, oluşan plak kırılmasının kırığın bir komplikasyonu olduğunun ve kırık kaynamasına sistemik ve genel faktörler olarak çoklu faktörlerin etki ettiğinin bilindiği, kaynama durumuna kadar kullanılan ameliyat malzemelerinin yük taşıdığı, zamanla kaynama gerçekleşmezse tüm ameliyat malzemelerinin kırılabileceği cihetle Dr...."a atfedilebilecek ihmal ya da kusur bulunmadığı, daha sonra yapılan ameliyat ve tedavilerin tıp kurallarına uygun olduğu” şeklinde görüş bildirildiği, Mahkemece Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunca tanzim edilen 16/01/2013 tarihli raporu hükme esas alınarak ve sanığın kusursuz olduğu kabul edilerek beraatine karar verildiği, söz konusu hükmün temyizi üzerine Dairemiz"in 19.06.2014 tarihli ilamı ile raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla bir kez de Yüksek Sağlık Şurası"ndan görüş sorulması gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verildiği, bozma kararı akabinde alınan 16-17.04.2015 tarihli Yüksek Sağlık Şurası raporunda; "" dosyadaki ilk çekilen grafılerde ekleme uzanan, sol femur medial kondil kırığının ise ayrışmamış olarak kabul edilerek konservatif olarak diz üstü sirküler alçı ile tedavisinin yapıldığı fakat AO/OTA sınıflandırmasına göre Tip B kırıkların tedavisinin ayrışmamış kırıklar, hastanın yürüme imkanının olmaması (parapleji), altta yatan medikal hastalıkları nedeniyle (ciddi kardiyonulmoner risk taşıması) gibi nedenlerden dolayı cerrahi tedavi yapılmasının risk taşıması dışında cerrahi tedavinin tercih edilmesi gerektiği, 09.10.2007 tarihinde çekilen grafilerde sol femur kırığının AO/OTA sınıflamasına göre TİP C bikondiler kırık olduğunun görüldüğü, ayrıca sağ femur diafız kırığı cerrahi olarak tedavi edildiğinden, eklemin restorasyonu ve stabilitesinin sağlanması amacıyla ilk tercihin cerrahi tedavi olması gerekirken bunun yapılmadığı, cerrahi olarak tedavi edilmemesine bağlı olarak medial kondil kırığında malunion (hatalı kaynama) gelişerek sol dizde genu varum deformitesinin geliştiği ve bundan dolayı ...Numune Hastanesi"nde hastaya suprakondiler femoral osteotomi ameliyatının yapıldığı ve bu cihetle sol femur medial kondil kırığı tedavisinde konservatif yani alçı ile tedavi seçiminin yanlış olduğu, sağ femur diafız kırığına uygulanan intramedüller çivi uygulamasının tıbben uygun olduğu, takiplerinde sağ femurdaki kaynamanın yetersiz olduğu, bu nedenle implanta daha fazla yük binerek metal implantta yorgunluk ve bunun sonucunda da 11 ay sonra gelişen çivi kırılmasının beklenebilecek bir komplikasyon olduğu, ayrıca çivinin kırıldığı dönemde bu hastanedeki görevinin sona ermesi nedeniyle Dr. ..."ın hastasını kontrol ve takip imkanının bulunmadığı, sağ femurdaki intramedüler çivinin kırılması sonucu sağ femurda gelişen psödoartrozun ve sol femurda gelişen genu varum deformitesinin... Numune Hastanesi"nde ameliyat edilerek sağ femurda kaynamanın sağlandığı, sol femurdaki deformiteninde düzeltildiği bu ameliyatların tıbben uygun olduğu. Dr ..."ın sol femur medial kondil kırığının tedavisinde cerrahi tedaviyi tercih etmemesinin eksiklik olduğu"" yönünde görüş bildirilmesi akabinde, dosya kapsamı ile uyumlu olan Yüksek Sağlık Şurası raporu hükme esas alınıp sanığın kusurlu olduğu kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmesine ilişkin mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı kabul edilerek yapılan inceleme;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;ancak;
    Mağdurun yaralanmasının kemik kırığı ve organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması niteliğinde olması sebebiyle, temel cezanın tayini akabinde arttırım uygulanırken 89/2-a,b maddesinin gösterilmesi gerekirken sadece TCK"nın 89/2-a maddesinin gösterilmesi; hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceği hususuna hükümde yer verilmemek suretiyle TCK"nın 52/4. maddesine aykırı davranılması, yine taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceği ihtarına karar verilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde ""geri kalan taksitlerin tümden tahsiline"" karar verilmesi;
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 2. paragrafındaki “89/2-a” ibaresinin 89/2-a,b”olarak değiştirilmesi; hükmün 5. paragrafındaki ""taksitlerin tümden tahsiline"" ibaresi hükümden çıkarılarak ""kısmın tamamının tahsil edileceğinin ihtarına"" ibaresinin ve aynı paragrafın devamına "" hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğinin ihtarına"" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi