Esas No: 2020/1656
Karar No: 2022/924
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1656 Esas 2022/924 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/1656 E. , 2022/924 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 21.10.2019 tarih ve 2015/614 E. - 2019/894 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 08.02.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, Kuruluş Kanununun 2. maddesi uyarınca "Standartlara uygun ve kaliteli üretimi teşvik edecek her türlü çalışmaları yapmak ve bunlarla ilgili belgeleri tanzim etmek" de dahil olmak üzere çeşitli görevlerinin bulunduğunu, "HYYB Hizmet Yeri Yeterlilik Belgesi"nin de içinde bulunduğu bir çok markayı TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, Hizmet Yeri Yeterlilik Belgesinin ancak müvekkilince verilebileceğini, bu belgenin başkalarınca kullanılıp verilmesinin haksız rekabet oluşturacağını, davalı şirketin, hizmet yeterlilik faaliyeti kapsamında dava dışı bir firmayı müvekkiline ait Hizmet Yeterlilik Belgelendirme markasını kullanarak belgelendirdiğinin anlaşıldığını, bu belgenin dava dışı firma tarafından kamu kurumlarına sunulduğunu, davalının bu eyleminin TTK'nın 55'inci maddesi kapsamında haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkilinin bu belgeyi vermesi halinde ilgilisinden 840,75 TL tahsil edeceğini, Enstitüye mal olmuş bir belge isminin haksız kullanımından müvekkilinin itibarının zarar gördüğünü ileri sürerek haksız rekabetin tespiti ile önlenmesini, şimdilik 840,75 TL maddi, 50.000.-TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 2002 yılından beri belgelendirme faaliyeti yaptığını, asli görevi standartları belirlemek olan davacının belgelendirme faaliyetinde tekel hakkının olmadığını, müvekkilinin TÜRKAK tarafından akredite edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacının 132 sayılı Kuruluş Yasası dikkate alındığında hizmet yeri yeterlilik belgesi düzenleme hakkının sadece davacıya ait olduğu, davalının böyle bir belge düzenleme yetkisi olmadığı halde 8 adet hizmet yeri yeterlilik belgesi düzenlediği, bu eylemin davacı yönünden haksız rekabet oluşturduğu, haksız rekabet sayılan bu eylemin sona erdirilmesi gerektiği, haksız rekabetin varlığı kabul edildiği için uygun bir miktarda manevi tazminatın davalıdan tahsili gerektiği, her ne kadar kararın bir gazetede ayrıca yayınlanması talep edilmiş ise de; somut olayda bunun gerekli olmadığı gerekçesiyle davalı tarafından 8 adet işyeri ile ilgili olarak "Hizmet Yeri Yeterlilik Belgesi" düzenleme işleminin davacı yönünden haksız rekabet oluşturduğunun kabulüne, davalının Hizmet Yeri Yeterlilik Belgesi düzenleme şeklinde oluşan ve haksız rekabet olduğu kabul edilen eylemlerinin durdurulmasına (son verilmesine), 6.726,00 TL maddi tazminatın 20/10/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak Merkez Bankası'nın kısa vadeli reeskont işlemlerine uyguladığı (reeskont faizi) değişen oranlı faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, takdiren 2.000,00 TL manevi tazminatın 20/10/2013 dava tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazla manevi tazminat talebi ile kararın gazetede yayınlanmasına ilişkin diğer taleplerin reddine, karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava, davalı şirketin eylemlerinin TTK'nın 55. maddesi kapsamında haksız rekabet teşkil ettiği iddiasına dayalı haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminatın tahsilini istemlerine ilişkin olup, mahkemece, hizmet yeri yeterlilik belgesi düzenleme hakkının sadece davacıya ait olduğu, davalının böyle bir belge düzenleme yetkisi olmadığı halde 8 adet belge düzenlediği ve davalı eylemlerinin haksız rekabet yarattığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, 132 sayılı TSE Kuruluş Kanun'unda TSE'nin hangi belgeleri hangi içerikte düzenleyebileceği konusunda herhangi bir düzenleme bulunmadığı, 4457 sayılı Türk Akreditasyon Kurumu Kuruluş Kanunu'na göre TÜRKAK'ın görevleri arasında uygunluk değerlendirme kuruluşlarına akreditasyon hizmeti vermenin de olduğu, 4457 sayılı Kanun'da 2012 yılında 6337 sayılı Kanun ile ve 2019 yılında 7161 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler de gözetilerek dava tarihi itibariyle söz konusu yasa değişikliklerinin ve TÜRKAK tarafından akredite edilen davalının yetki alanının değerlendirilmesi ve bu kapsamda davalı tarafından düzenlenmiş olan tüm hizmet yeri yeterlilik belgelerinin incelenerek davalı eylemlerinin haksız rekabet teşkil edip etmeyeceğinin belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporlarına itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına; takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 09/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.