Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7852
Karar No: 2016/12233
Karar Tarihi: 27.10.2016

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/7852 Esas 2016/12233 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2016/7852 E.  ,  2016/12233 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 02.10.2015

Taksirle öldürme suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Sarıyer Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen 18.12.2007 tarihli ve 2007/7685-5959 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 27.05.2008 tarihli ve 2008/651 değişik iş sayılı kararına müteakip, yeni delil varlığı nedeniyle müşteki vekili tarafından şüpheli hakkında kamu davası açılması talebinde bulunulması akabinde itirazın reddine ilişkin İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği"nin 02.10.2015 tarihli ve 2015/3235 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi;
Dosya kapsamına göre, İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliğince, müşteki vekilinin dosyaya sunmuş olduğu raporun yeni delil sayılamayacağından anılan kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın usul ve yasaya uygun bulunduğundan bahisle 5271 sayılı Kanun"un 173/3. maddesi gereğince itirazın reddine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 173. maddesinde yer alan “(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir. (2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir. (3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir. (4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir. (5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu Madde hükmü uygulanmaz. (6) İtirazın reddedilmesi halinde; Cumhuriyet savcısının, yeni delil varlığı nedeniyle kamu davasını açabilmesi, önceden verilen dilekçe hakkında karar vermiş olan sulh ceza hâkimliğinin bu hususta karar vermesine bağlıdır."şeklindeki düzenlemeler karşısında, Sarıyer Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18/12/2007 tarihli ve 2007/7685 soruşturma, 2007/5959 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/05/2008 tarihli ve 2008/651 değişik iş sayılı kararını müteakip, müşteki vekilinin talebinin, soruşturma konusu kazadan sağ olarak kurtulan ..."nin bila tarihli dilekçesi ve 12/11/2007 tarihli ifade içeriği dikkate alınmadan düzenlenen İTÜ Makine Fakültesi Otomotiv Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. ..."nun 22/11/2007 tarihli bilirkişi raporunda şüpheli ..."nun kusursuz, maktül sürücü ..."nın ise %100 (yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğuna ilişkin rapor düzenlenmesine karşın, sonradan tanık ..."nin bahse konu dilekçe ve ifadesi de dikkate alınarak 5271 sayılı Kanun"un 67/6. maddesi gereğince komisyon bilirkişi listesinden seçilen Trafik Başkomiser ... ve bağımsız makine mühendisi ... tarafından müştereken düzenlenen 10/09/2015 tarihli bilirkişi raporunda şüpheli ..."nun tali kusurlu, maktül ..."nın ise asli kusurlu olduğunun belirtilmesi hususunun yeni delil niteliğinde olduğu ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldılarak dosyanın yeniden ele alınmasına yönelik karar verilmesi gerekirken talebin yanlış değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliğinin 02/10/2015 tarihli ve 2015/3235 değişik iş sayılı kararının bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 11.05.2016 gün ve 94660652-105-34-3052-2016 Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/219889 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Oluşa ve dosya kapsamına göre, olay gecesi ölen ..."nın sevk ve idaresindeki otomobille devamlı çift çizgi ile bölünmüş, tek yönlü, hafif eğimli, aydınlatması bulunan bağlantı yolu üzerinde seyri sırasında, karşı şeride geçmesi sonucu aracının önü ile karşı yönden gelen şüpheli ... idaresindeki otomobilin önü ile şüphelinin yol bölümünde çarpıştığı, soruşturma aşamasında alınan 22.11.2007 tarihli bilirkişi raporunda şerit ihlali yapan ölenin tamamen kusurlu, şüphelinin ise kusursuz olduğu yönünde görüş bildirildiği, yapılan soruşturma sonucu şüphelinin kusuru olmadığı kabul edilerek takipsizlik kararı verildiği, müşteki vekili tarafından bu kez takipsizlik kararına itiraz edildiği, itirazı inceleyen Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın usule uygun olduğu kabul edilerek itirazın reddine karar verildiği, bu karar akabinde müşteki vekilinin yeni delil varlığı nedeniyle şüpheli hakkında kamu davası açılmasına ilişkin itiraz talebinin İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği"nin 02.10.2015 tarihli ve 2015/3235 değişik iş sayılı kararı ile reddine karar verildiği anlaşılmış ise de; 18.12.2007 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karardan sonra dosyaya ibraz edilen 10.09.2015 tarihli ve trafik kaza kusur uzmanı ile makine mühendisi bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda; olay yerinin iki araç sürücüleri birbirlerini görebilecek nitelikte olduğunun, olay öncesi şüpheli sürücünün karşı yönde gelen maktulün aracının üç aracı hatalı ve tehlikeli şekilde sollayarak üzerine doğru geldiğini gördüğünün, yakın mesafede ani karşılaşma olmayıp, çarpışma yerinin viraj noktasının ilerisinde düz yol üzerinde oluştuğunun, şüpheli sürücü olay öncesi tehlikeyi fark etme ile gidiş şeridine bitişik 20 cm yükseltili bordur taş kenarlı yaya kaldırıma doğru yanaşarak veya hafif aracın kaldırıma doğru sağa manevra ile kaldırım üzerinden yeşil alan tarafına kaçarak olayı önlemek imkanı varken, gece seyir durumu ile yola gereken dikkatini vermeyip, süratini yolun icap ve şartlarına göre ayarlamayıp, görüş alanını kontrol altında bulundurmayıp, kullandığı araç ile maktul sürücünün kullandığı araca çarparak 22,5 metre geri attırıp aracın yol dışına doğru takla atmasına sebebiyet verdiğinden tali kusurlu olduğunun belirtilmesi, kaza tespit tutanağındaki belirlemelere göre de, çarpma sonrası ölenin 22.5 metre sağ geriye savrulup yol kenarındaki tel örgülere çarpıp yeşil alanda durduğunun, şüphelinin ise seyrine göre sağ ilerideki kaldırıma arka tekerleği ile çarpıp 33 metre ileride durduğunun anlaşılması karşısında, şüphelinin kusur durumunun her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı biçimde tespit edilmesi bakımından olay yerinde keşif yapılarak, tarafların kusur durumuna ilişkin Adli Tıp Kurumu veya Karayolları İhtisas Kürsüsü"nden teknik bilirkişi raporu alınmasından sonra şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara yönelik itirazın kabulü yerine, delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde reddine karar verilmesi,
İsabetsiz olup, kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği"nin 02.10.2015 tarihli ve 2015/3235 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi