14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1757 Karar No: 2015/5262 Karar Tarihi: 11.05.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/1757 Esas 2015/5262 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/1757 E. , 2015/5262 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, 04.04.2011 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili Kadastro Mahkemesinin 2007/189 Esas sayılı dosyasında verilen yetki ve süreye istinaden ... ili, ... ilçesi, ... nüfusuna kayıtlı ... ve ... oğlu 01.07.1895 doğumlu ..."ın mirasçılarını ve miras paylarını gösterir mirasçılık belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosya içerisindeki muris ..."ın eşi ..."a ait nüfus kaydının açıklamalar bölümünde "5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 33. maddesi uyarınca adı geçen hakkında ölüm araştırılması yapılmaktadır, araştırma sonuçlanıncaya kadar bu kayıt üzerinde işlem yapılamaz ve bu açıklama ölümün hukuki sonuçlarını doğurmaz" şeklinde açıklama mevcut ise de davacı tarafından aynı kişiye ait olduğu ileri sürülen ... ili, ... ilçesi, ...: ..., Hane: ..."de kayıttaki ... ve ... kızı 01.07.1901 doğumlu ... isimli bir şahsın yaşadığı ve 25.01.1967 tarihinde öldüğü belirtildiğinden yukarıda belirtilen her iki nüfus kaydı da yazı ekinde gönderilerek ... bu iki kaydın evveliyat kayıtları çıkartılmak suretiyle aynı kişiye ait olup olmadığının sorulmalıdır. 2-Ayrıca davacının murisi olduğunu ileri sürdüğü ... ili, ..., ... nüfusuna kayıtlı ..."ın nüfus kaydının açıklamalar bölümünde belirtilen ölüm araştırmasının sonuçlanıp sonuçlanmadığının sorulması, 3-Bunların yanında halen derdest olan ve dava dilekçesinde belirtilen Kadastro Mahkemesinin 2007/189 Esas sayılı dosyasında davacının kadastro tespitine itirazda bulunduğu dava konusu taşınmazların kadastro tutanakları dayanak belgeleriyle birlikte getirtilerek ve nüfus kayıtları ile birlikte değerlendirme yapılarak gerektiği takdirde tanık beyanlarına da başvurmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 11.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.