23. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/1062 Karar No: 2011/836 Karar Tarihi: 04.10.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1062 Esas 2011/836 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2011/1062 E. , 2011/836 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin ortağı olmadığını, ancak aynı site içindeki villanın maliki olması nedeniyle müvekkilinin bir takım hizmetlerinden yararlanmasına rağmen genel kurulca belirlenen aidatları ödememesi üzerine başlatılan takibe vaki itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre, takip talebindeki asıl alacak ile temerrüt faizi toplamı olan 8.467,50 TL itibariyle mahkemenin görevsizliğine, istem halinde dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalarda görevli mahkeme, genel hükümlere göre belirlenir. HUMK.nun 1/2. maddesi hükmü karşısında, temerrüt faizi, dava açılırken harçlandırılsın veya harçlandırılmasın görevin belirlenmesinde nazara alınamaz. Ancak sözleşmesel faiz, o da harçlandırılarak müddeabih haline getirilmek suretiyle görev miktarının tesbitinde dikkate alınabilir. Somut olayda, aynı kanunun 8/1.maddesi gereğince dava tarihi itibariyle 7.780,00 TL’sını geçmeyen davalar Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevine girmektedir. Bu durumda, mahkemece, takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi miktarı ile asıl alacak miktarının toplamı olan 8.467,50 TL itibariyle görevsizlik kararı verilmesi yasaya aykırı olup, 5.100,00 TL asıl alacak miktarı itibariyle mahkemenin davaya bakmakta görevli olduğu gözetilerek, işin esasına girilip yargılamanın sonuçlandırılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.