(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/6166 E. , 2020/9699 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suç tarihleri 21.02.2007 ve 24.02.2007 tarihleri olduğu halde, gerekçeli karar başlığında 5271 sayılı CMK"nın 232/2-c maddesine aykırı olarak 13.09.2007 tarihinin gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında 21.02.2007 tarihinde işlenen mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı 151/1 ve 31/3. maddelerindeki mala zarar verme suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık genel dava zamanaşımına bağlı olup, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilk kararın kesinleştiği 18.02.2014 tarihi ile hükmün açıklanmasına sebep olan ikinci suçun işlendiği 23.08.2016 tarihleri arasında dava zamanaşımının durduğu da nazara alınarak suç tarihi olan 21.02.2007 tarihinden mahkemenin karar tarihi olan 20.11.2018 tarihinden önce bu sürenin geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında 21.02.2007 ve 24.02.2007 tarihinde işlenen konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelenmesine gelince;
5237 sayılı TCK"nın 116/1-4 ve 119/1-c maddelerine uyan konut dokunulmazlığını bozma suçunda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.12.2012 tarih ve 2012/1247 Esas ve 2012/1842 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK"nın 116/4 ve 119/1-c maddelerinde düzenlenen "suçların gece vakti ve birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi"nin, suçların daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli halleri olması nedeniyle aynı Kanun"un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı sürelerinin hesabında dikkate alındığında, TCK"nın 66/1-d, 66/2 ve 67/4. maddelerine göre zamanaşımının dolmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
1-Yargıtay incelemesine tabi olan ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanan hüküm olması karşısında; 5271 sayılı CMK"nın 230, 223. maddeleri gereğince kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile suça sürüklenen çocuğun eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçe ile hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan önceki karara yollama yapılmak suretiyle Anayasa"nın 141/3 ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 230, 232, ve 289/1-g (1412 sayılı CMUK"un 308/7) maddelerine aykırı davranılarak hükmün gerekçesiz bırakılması,
2-Suça sürüklenen çocuğun, 21.02.2007 tarihinde saat 22:30 sıralarında müştekinin evine pencere camını kırarak girip bir kısım eşyaları çaldığı, bu olaydan 2-3 gün sonra da hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen diğer sanık ... Durmuş ile saat 22:30 sıralarında müştekiye ait aynı eve girdikleri, 04.03.2007 tarihinde sanığın evinde bulunan eşyaların müştekiye teslim edildiği olayda, 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesinde yer alan zincirleme suç hükmünün uygulanması gerektiği gözetilmeyerek, eylemin iki ayrı suç oluşturduğu belirtilmek suretiyle suça sürüklenen çocuğun ayrı ayrı iki kez cezalandırılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza bakımından suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının korunmasına, 20.10.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.