Esas No: 2020/6877
Karar No: 2022/940
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6877 Esas 2022/940 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/6877 E. , 2022/940 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 09.10.2018 tarih ve 2018/116 E. - 2018/351 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 12.06.2020 tarih ve 2019/110 E. - 2020/472 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının "BUTCHER by macrocenter+şekil" ibareli markanın sahibi olduğunu, davalı şirketin bu markalar ile benzer nitelikteki “İSTANBUL BUTCHER” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, davacının Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunduğunu, itirazının kısmen reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, markalar arasında görsel ve işitsel benzerlik olduğunu, taraf markaları arasında ayrıca mal ve hizmet benzerliği de bulunduğunu, davacının markasının tanınmış marka olduğunu, davalı ... başvurusunun kötüniyetli olduğunu, davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, 2018-M-863 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının başvurusunun kabulüne karar verilen mal ve hizmetler bakımından, taraf markaları arasında iltibas ihtimali bulunmadığını, kararın hukuka uygun olduğunu, “butcher” kelimesinin İngilizce’de kasap anlamına geldiğini, ayırt ediciliği düşük olsa da marka olabilme vasfına sahip olduğunu, davacının “Macrocenter” ibareli markasının çatı marka olduğunu, bu nedenle “butcher” ibaresinin markaya ayırt edicilik katmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı kurum vekili, “butcher” kelimesinin Türkçe’de kasap anlamına geldiğini ve bir mesleği tanımladığını, tanımlayıcı nitelikte olan yabancı kelimelerin tüm tacirlerce serbestçe kullanılabileceğini, tek bir kişinin tekeline verilemeyeceğini, dava konusu iki marka arasında görsel, işitsel, anlamsal, biçimsel anlmada hiç bir benzerlik olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal/hizmetlerin aynı/aynı tür olduğu, “BUTCHER” kelimesinin İngilizce bir kelime olup, Türkçe'de kasap anlamına geldiği, bu ibarenin taraf markalarında ortak unsur olarak kullanıldığı ve fonetik olarak daha ön planda olduğu, bu hali ile markaların telaffuzlarının benzer olduğu, "BUTCHER” ibaresinin taraf markalarında büyük harflerle yazılarak görsel olarak da öne çıkarılması nedeniyle, birbirinin aynı veya devamı markalar olduğu izlenimini uyandırdığı, dava konusu marka kapsamındaki mal ve hizmetlerin, davacı markaları kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı olması ve taraf markalarının işaretlerinin benzer olması nedeniyle 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi için öngörülen çifte benzerlik şartının oluştuğu,556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı, davalı başvurusunun kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile TPMK YİDK'nun 2018-M-863 sayılı kararının davacının itirazlarının reddi yönünden iptaline, davalı adına tescilli 2016/89064 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiş, davalılar vekili kararı istinaf etmiştir.
İstinaf mahkemesince, taraf markalarında yer alan "BUTCHER" ibaresinin davaya konu et ve et ürünleri yönünden herkesin kullanımına açık bulunduğu, bu ibarenin münferiden değil, bazı sözcük ve şekillerle birlikte tescil edilebileceği, fakat bu tescillerin zayıf marka konumunda olacağı, zayıf marka sahiplerinin aynı işaretin farklı bazı unsurlarla birlikte tesciline karşı çıkamayacakları, bunu baştan öngörmeleri gerektiği, korunmasının da ancak yazım biçimi, şekil ve kelimelerle birlikte sağlanabileceği ,davalı şirketin de başvurusuna davacı markasındaki yazı stilinden başka bir yazı stili kullanmak suretiyle ve görsel, fonotik açıdan da farklılıklar eklenerek ayırt ediciliği kazandırdığı, tanımlayıcı nitelikte olan ve tek başına marka olarak tescili mümkün bulunmayan maruf ve meşhur coğrafi yer adlarının o yerle özdeş olmayan mal ve hizmet adları gibi ilave sözcüklerle birlikte marka olarak tescilinin mümkün olduğu, İstanbul ilinin başvuru konusu et ve et ürünleri emtiası yönünden maruf ve meşhur olmadığı, bu nedenle davalı şirketin “İSTANBUL BUTCHER” ibaresini marka olarak tescil ettirmesine hukuken bir engel bulunmadığı, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesinde öngörülen koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 09/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.