23. Hukuk Dairesi 2011/1504 E. , 2011/834 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ...’ın müvekkilinden kredi kullandığını, diğer davalıların bu kredinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili olduklarını, borcun ödenmediğini, tahsili için yapılan icra takibinin itirazla durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaliyle takibin 9.688,00 TL üzerinden devamına ve %40 inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davacının dayandığı senedin, kooperatif yöneticileri ... ve ...’ın zimmet açıklarını kapatmak için imzaladıkları hatır senedi olduğunu, senetteki imzanın kendilerine ait olduğunu, bu senetler karşılığında herhangi bir para veya mal almadıklarını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, takibin 15.02.2002 tanzim ve 30.09.2002 vade tarihli borç senedine dayandığı, asıl alacak ve işlemiş faizin hesap edildiği, bina bağış oranı takipte belirtilmediği için hesaplamada bu kalemin dikkate alınmadığı, her ne kadar davalılar imzalarını ikrar etmiş oldukları senet karşılığında herhangi bir mal veya para almadıklarını, takibe konu senedin hatır için düzenlenmiş olduğunu savunmuşlarsa da, bu şekildeki muvazaa iddiası ve davacının dayanağı senet karşısında HUMK"nun 290. maddesi gereği yazılı delil gösterilmesi zorunlu olduğundan ayrıca davalılar ile dava dışı kooperatif çalışanları arasındaki muvazaa sözleşmesinin davacıya karşı ileri sürülmesi mümkün olmadığından bu yazılı senet karşılığında davalıların savunmalarına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2.227,50 TL asıl alacak ve 7.053,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.280,57 TL üzerinden takibin devamına, 3.712,22 TL inkâr tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalıların tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalıların tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 04.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.