Esas No: 2020/1868
Karar No: 2022/951
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1868 Esas 2022/951 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/1868 E. , 2022/951 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Kadınhanı Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 04.09.2018 tarih ve 2017/108 E. - 2018/217 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine-kabulüne dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 27.12.2019 tarih ve 2019/684 E. - 2019/1187 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 08.02.2022 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, taraflar arasında düzenlenen 06.12.2010 tarihli sözleşme ile Kadınhanı Konya arasında dolmuş taşımacılığının çalışma esas ve koşullarının belirlendiğini, sözleşmenin 15. maddesinde sözleşmeye uymayıp çalışma sistemini bozan aracın 50.000.- TL tazminat ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalının 02.06.2013 ila 06.06.2013 tarihleri arasında 5 kez sözleşme dışı olan ...plakalı araçla Konya-Kadınhanı taşımacılığı yaptığını, böylelikle sözleşmeyi 5 defa ihlal ettiğini ileri sürerek 250.000.- TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmede hatta çalışacak araç sayısının 32 olarak sınırlandırıldığını, müvekkilinin sözleşmeye titizlikle uyduğunu, 33. bir aracın kullanılmadığını, sözleşmeli aracını çıkararak yerine kendi adına kayıtlı ...plakalı aracını koyduğunu, sadece hattaki bir aracın değişikliği mahiyetindeki eylem nedeniyle sözleşmenin ihlalinden bahsedilemeyeceğini, tek bir araç için ayrı ayrı tazminat istenemeyeceğini, davacıların bir zararının doğmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin 32 araç ile sınırlandırıldığı, sözleşmede kimlerin hangi araç ile çalışacağının belirli olduğu, ...'ın da 32 araçtan biri olan kendine ait ... plakalı araç ile çalıştığı, bu aracın sıradan çıkarılmasından sonra davalının sözleşme dışı ... plakalı kendi aracını çalıştırmaya başladığı, ...ile davalıya ait Özhantur firması arasında feshedildiği bildirilen sözleşmeye dair dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, ayrıca ...'ın davalıya ait araç ile değil kendi aracı ile kendi nam ve hesabına çalıştığı, herhangi bir aracın sıradan çıkarılması halinde sıra düzeninin mevcut çalışan araçlar arasında devam etmesi beklenirken davalının sözleşme dışı kendi aracını çalıştırmaya başladığı, böylelikle sözleşmenin tarafları arasındaki menfaat dengesinin bozulduğu, davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiği, sözleşmenin sadece bir kısım şartları için butlan sebebinin varlığı halinde, kural olarak sözleşme geçerli olup söz konusu şartların hükümsüz sayılması ile yetinileceği, hükümsüz sayılan şarttan faydalanmayan tarafın, sözleşmenin tamamının butlanını ileri süremeyeceği, sözleşmenin niteliği, batıl olan şartın hükümsüz sayılması halinde sözleşmenin geri kalan kısmını geçerli saymaya imkan vermiyorsa, başka bir deyişle sözleşme niteliği itibariyle bölünmeye elverişli değilse, bir kısım şartların butlanı halinde sözleşmenin tamamının zorunlu olarak hükümsüz olacağı, sözleşmenin 13. maddesi olmadığında sözleşme ilişkisinin kurulmayacağının davalı tarafça iddia ve ispat edilemediği, sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olmasının diğerlerinin geçerliliğini etkilemeyeceği somut olayda kısmi hükümsüzlük halinin mevcut olduğu, bu durumun sözleşmenin cezai şart düzenlemesine yer veren 15. maddesinin geçerliliğini etkilemeyeceği, davalının, sözleşme hükmünün ihlali sebebiyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı ödemekle yükümlü olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 182. maddesi hükmünce hâkimin aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indireceği, bu hüküm ile sözleşmeye bağlılık ilkesine bir istisna getirildiği, hakime sözleşmeye müdahale yetkisi verildiği, hükmün emredici nitelik taşıdığı, borçlunun talebi olmasa da gerekli ise indirimin zorunlu olduğu, 6102 sayılı TTK'nın 22. maddesine göre tacir sıfatına haiz borçlunun, fahiş olduğu iddiası ile cezai şarttan indirim yapılmasını mahkemeden isteyemeyeceği, kural bu olmakla birlikte, kararlaştırılan cezai şart miktarının ekonomik yönden borçlunun yıkımına sebep olabilecek tarzda yüksek olduğunun saptanması halinde tacir olan borçlu yönünden de cezai şarttan indirim yapılabileceği, doktrinde ve uygulamada ceza koşulunun fahiş olup olmadığı hususunda tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber borcunu yerine getirmemiş olması dolayısıyla sağladığı menfaat, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranışın ağırlığı ölçü olarak alındığı, somut olayda, böyle bir indirimin gerekli olup olmadığı, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın borçlunun ekonomik yönden yıkımına yol açıp açmayacağı hususuna ilişkin olarak alınan bilirkişi raporu göz önünde bulundurularak cezai şartın tamamının ödenmesinin mümkün olmadığı kabul edilerek 50.000.- TL cezai şart miktarında takdiren %70 oranında indirim yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, Kadınhanı Noterliği'nin 3399 yevmiye sayısına kayıtlı 06.12.2010
tarihli sözleşmenin 15. maddesinde kararlaştırılan 50.000.- TL tazminat miktarından takdiren %70 oranında indirim yapılarak 15.000.- TL cezai şart alacağının temerrüt tarihi olan 13.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Taraf vekilleri, karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, 06.12.2010 tarihli sözleşme ile S.S. 88 Nolu Kadınhanı Minibüscüleri Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi ile ...'ye ait Özhantur ticari işletmesi arasında Kadınhanı-Konya, Konya-Kadınhanı arası yolcu taşımacılığının anlaşma ile kura sistemli dönerli karma olarak sırada yürütülmesi, iki tarafın sözleşmeliler dahil 32 araçla sınırlı tutulmasının kararlaştırıldığı, davacıların dava ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davacıların istinaf taleplerinin reddine, davalının istinaf isteminin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili, temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 09/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.