23. Hukuk Dairesi 2011/1264 E. , 2011/822 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının kendisine daire teslim edildikten sonra kötü niyetli olarak istifa ettiğini, aidat borçlarını ödememesi nedeniyle başlatılan takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve %40 oranında icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatif ortaklığından istifa ettiğini, istifa eden ortağa külfet yüklenemeyeceğini savunarak, davanın reddini ve %40 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi heyetinden alınan rapor ve tüm dosya içeriğine göre, davalının istifa ettiği 11.06.2002 tarihine kadar genel kurul kararları ile belirlenen aidatları ödemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin 1.945,00 TL asıl alacak, 2.561,00 TL gecikme faizi ile 2.071,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.577,00TL üzerinden devamına, 2.630,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Kural olarak davalı, üyesi olduğu davacı kooperatifin belirlediği aidat borçlarından, istifa etmiş olsa da istifa tarihine kadar sorumludur. İstifa tarihinden sonra aidat borçlarından sorumlu değil ise de istifadan sonra takip tarihine kadar davacı kooperatifin birinci kısmında bulunan dairesi nedeniyle genel hizmetlerden yararlandığına göre, bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden de sorumlu olacaktır. Bu durumda, mahkemece açıklanan hususlar üzerinde durulup, davalının sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Diğer yandan BK" nun 84. maddesi hükmüne göre, faiz ve masrafları ödemede geciken borçlunun, yaptığı kısmi ödeme alacaklı tarafından öncelikle faize mahsup edilebilir. Bu ilke, aksi yönde bir genel kurul kararı alınmadıkça veya davalı kooperatifte aksi yönde bir uygulama bulunmadıkça, kooperatif alacaklarında da uygulanır.
Bu durumda, mahkemece, BK’nun 84. madde uygulamasını da denetime elverişli şekilde ortaya koyan yeni bir bilirkişi raporu alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu ilke ve açıklamaları karşılamayan, yetersiz ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayalı eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmamıştır.
3)Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 04.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.