Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6942
Karar No: 2022/920
Karar Tarihi: 09.02.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6942 Esas 2022/920 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/6942 E.  ,  2022/920 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 21.11.2019 tarih ve 2019/236 E. - 2019/593 K. sayılı kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 03.06.2020 tarih ve 2020/337 E. - 2020/421 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, Malatya 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/502 Esas, 2010/121 Karar sayılı dosyası ile "Malatya 6.İcra Müdürlüğü'nün 2006/2014 takip sayılı dosyasından borçlu bulunmadığını, senetteki imzanın şahsına ait olduğunu, diğer yazıların tarafından sadır olmadığını" belirterek menfi tespit davası açtığını, mahkemece dava konusu senedin teminat senedi olduğunun ve senet nedeniyle borçlu olunmadığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay 19.Hukuk Dairesince onanarak 14/04/2011 tarihinde kesinleştiğini, kardeşi ... ile davalı arasında 05/12/2011 tarihinde protokol düzenlendiğini, protokol içeriğinde şirket yetkilisi ...'ın Kapusuz Kardeşler A.Ş. aleyhine başlatmış olduğu Malatya 1.İcra Müdürlüğü'nün 2011/18 takip sayılı dosyasından vazgeçeceğini, ...'un da Malatya 6. İcra Müdürlüğü'nün ... aleyhine başlatmış olduğu 2006/2014 takip sayılı dosyası ile Malatya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/93 Esas sayılı dosyasından vazgeçeceğini beyan ettiğini, tarafların bedelsiz olarak icra takiplerinden vazgeçme beyanında bulunduklarını, bu hususun da alınan senedin teminat senedi olarak alındığını açıkça ortaya koyduğunu, yine davalı vekilinin Malatya 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/31 Esasına kayıtlı davada vermiş olduğu dava dilekçesinde müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden şirkete borçlu olmadığı gibi bu şirketi temsile yetkili kişilerden ...'tan alacaklı olduğu yönünde beyanda bulunduğunu, kendisinin Yıl-ka İnş. Taah. Mad. Gıda Tem. San. Tic. Ltd. Şti.'nin ortağı ve temsilcisi olmadığını, davalı ...'un Malatya Beydağı Polis Merkezi Amirliğinin 03/12/2010 tarih ve 09:15 saatli tutanağında Yıl-Ka İnş. Tic. Ltd. Şti.'nin sahibi ... ile bir ticari bağının olmadığını ifade ettiğini, yine ...'un müştekisi ..., şüphelisi Yıl-ka Ltd. Şti. olan Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2011/5901 Soruşturma sayılı dosyasında 07/04/2011 tarihinde vermiş olduğu ifadede "Kapusuz Kardeşler Petrol Ofisi A.Ş. sahibi olduğunu, ... 2006 yılında araç yakıtı aldığı için kendisi ile bu şekilde tanıştığını, başkada hiçbir ticari alışverişleri olmadığını, kendisi ile herhangi bir alacak verecek meselesinin de olmadığını" beyan ettiğini, yukarıda belirttiği beyanların yargılama safahatından sonra elde edilen ve yargılama sırasında ibrazı mümkün olmayan deliller niteliğinde olduğunu ileri sürerek Malatya 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/502 Esas, 2010/121 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılamanın yenilenmesine ve davanın kabulü ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının %40 oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı aleyhine Malatya İcra Müdürlüğü 2015/90886 takip (Kapatılan 6. İcra Müdürlüğü 2006/2014 Takip) sayılı dosya ile başlatılan takipte davacıya ait taşınmazın satışının yapıldığını, davacı tarafından açılan ihalenin feshi davasının reddine karar verildiğini, anılan kararın istinaf ve temyiz kanun yollarından geçerek kesinleştiğini, davacının icra dosyasında satışa engel olacak başkaca bir yol kalmadığından iş bu dava ile satış işlemlerini uzatmaya çalıştığını, yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin sınırlı sayıda olduğunu, davacı tarafından sunulan belgeyi kabul etmediklerini, davacının kardeşinde bulunduğunu ifade ettiği belgeyi 2007 yılından bu yana ibraz etmemesinin kabul edilebilir bir gerekçesi olmadığını, belgede yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını, davacının iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davacının yargılamanın yenilenmesine gerekçe gösterdiği Malatya 1. İcra Hukuk Mahkemesi 2011/32 Esas ve Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2011/5901 Soruşturma nolu dosyalarında yer alan müvekkil beyanlarının ise HMK m. 375 kapsamında sayılan tahdidi nedenlerden olmadığının açık olduğunu, anılan dosyalarda kanunun aradığı şekilde ikrardan söz edilebilmesinin mümkün olmadığını, davacının bu iddialarını Malatya 1.Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/512 Esas sayılı dosyasında da belirttiğini, ancak mahkemece ikrarın bulunmadığı belirtilerek yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verildiğini, davacının aynı iddialar ile yeniden yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunabilmesi mümkün olmadığını ileri sürerek yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmesi istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; mahkemenin 2007/502 Esas, 2010/121 Karar sayılı dosyası üzerinden yargılaması yapılarak Yargıtay onaması ile kesinleşen yargılama ile ilgili olarak davacının yargılamanın iadesini talep ettiğinin anlaşıldığı, 6100 sayılı yasanın 374.maddesine göre yargılamanın iadesinin, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebileceği, aynı yasanın 375.maddesinde de yargılamanın iadesi sebeplerinin tek tek izah edildiği, davacının davalı ...'un kolluk ve savcılık ifadesinde kendisi ile alacak verecek ilişkisinin olmadığını beyan ettiğini belirterek yargılamanın yenilenmesini talep ettiğinin anlaşıldığı, dava dilekçesine ekli ifadeler tek tek irdelendiğinde davalının alınan beyanlarında açıkça daha önceki yargılamaya konu alacak ile ilgili olarak beyanda bulunmadığı, yargılamanın yenilenmesini sağlayacak şekilde bir ikrarın bulunmadığı, kesinleşmiş kararla ilgili olarak HMK'nın 375.madde kapsamında ve diğer hususlar yönünden yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkin olarak yasaca aranan gerekli ve yeterli koşulların oluşmadığı gerekçesi ile, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; yargılamanın iadesi talep edilen ve taraflar arasında görülen Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/502 Esas, 2010/121 sayılı karar sayılı dosyasında; davacının Malatya 6.İcra Müdürlüğü'nün 2006/2014 takip sayılı dosyasının takip dayanağı olan senedin teminat senedi olduğunu ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunduğu, mahkeme tarafından
    yapılan yargılama neticesinde 22/03/2010 tarihinde davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacı tarafça yargılamanın yenilenmesi talebine dayanak gösterilen hususlardan hiçbirisinin HMK'nın 375.maddesinde sınırlı olarak sayılan yargılamanın iadesi sebeplerine uymadığı, bu durumda mahkemece, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön bulunmadığı gerekçesi ile, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye alınmadığı anlaşılan 80,70 TL temyiz ilam harcı ile 397,80 TL temyiz başvuru harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 09/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi