Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8874 Esas 2018/3103 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8874
Karar No: 2018/3103
Karar Tarihi: 31.05.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8874 Esas 2018/3103 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/8874 E.  ,  2018/3103 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasındaki asıl itirazın iptali, karşı alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -


    Asıl davada davacı vekili, davalının dava dışı şirketin kullandığı krediye dayanak genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kullanılan kredinin ödenmediğini, davalı hakkında ...... 2011/5834 esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, bankaca usulsüz işlem yapıldığını savunarak asıl davanın reddi ile kötü niyet tazminatı istemiştir.
    Karşı davada davacı vekili, geçersiz sayılan kredi sözleşmesi dolayısıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile davacı hakkında takip başlatıldığını, davacıya ait taşınmazın 64.000,00 TL bedelle satıldığını iddia ederek 64.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline, 36.000,00 TL bedel yönünden borçlu olmadığının tespitine ve % 40 oranında kötü niyetli takip tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Karşı davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalının müteselsil kefil olarak imzaladığı genel kredi sözleşmesindeki kefaletinin limitin kurşun kalemle yazılıp belirli olmadığından geçerli olmadığı, geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmadığından asıl davanın reddi gerektiği, karşı dava açısından ise dava konusu sözleşmeye dayanılarak davalı-karşı davacıya ait taşınmazın 64.000,00 TL bedelle 20.07.2012 tarihinde satıldığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, karşı davanın kabulüne, 64.000,00 TL’nin karşı davalıdan alınarak, karşı davacıya verilmesine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmiştir.




    Asıl davaya dayanak genel kredi sözleşmesinin tarihine, miktarına ve limitine ilişkin kısımların yazılmasında farklı türden kalem kullanılması, kefalet sözleşmesini geçersiz hale getirmemektedir. Limit belirli olduğu gibi, kefalet sözleşmesi de geçerlidir. Bu sebeple yetersiz bilirkişi incelemesine dayalı, yanılgılı değerlendirme ile kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığı gerekçesiyle asıl davada yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, karşı dava açısından davalı-karşı davacı ... tarafından verilen ipotek ve kefaletin, birbirinden bağımsız teminatlar olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılması gereken iş, dava dosyasını konusunda uzman bir bilirkişi kuruluna tevdi edip, banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırıp, ayrıntılı ve denetime elverişli bir rapor alarak, varsa banka alacağı belirlenip, hem asıl davada, hem de karşı davada varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar vermekten ibaret olmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı - karşı davalıya iadesine, 31/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.