Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/10370 Esas 2015/3829 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10370
Karar No: 2015/3829

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/10370 Esas 2015/3829 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/10370 E.  ,  2015/3829 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    Dava konusu ... İlçesi,... Mahallesi 756 ada 5 parsel sayılı 279,96 m² yüzölçümündeki taşınmaz, arsa vasfıyla davalı adına tapuda kayıtlıdır.
    Davacı ... , çekişmeli taşınmazın evveliyatı itibariyle orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ve orman olarak adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde yazılı hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1996 yılında orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılmıştır. Genel arazi kadastrosu 1992 yılında yapılmıştır.
    14/03/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen "Bu hüküm iddianın ve taşınmazın niteliği ile devlet ya da diğer kamu tüzel kişilikleri olsa dahi tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" hükmü ve 5841 sayılı Kanunun 3. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Geçici 10. maddesi hükmü, ... 12/05/2011 gün ve 2009/31-77 sayılı kararı ile iptal edilmiş ve iptal kararı 23/07/2011 tarihli 28003 sayılı Resmî Gazetede yayımlanmıştır.
    Değinilen yönler gözetildiğinde, davacı ... tarafından çekişmeli taşınmazın, devletin hüküm ve tasarrufu altında orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile açılan bu davada 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece işin esasına girilerek toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/05/2015 günü oy birliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.