Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanık hakkında kasten yaralama suçundan da mahkumiyet kararı verilmiş olması karşısında, hakkında tehdit suçuyla ilgili olarak uzlaşma hükmünün uygulanamayacağı kabul edilerek yapılan incelemede; 1-Sanığa yükletilen tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından sanık ..."in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2-Sanık hakkında yaralama suçundan verilen beraat kararının temyizine gelince; Kararın gerekçe kısmında sanığın ..."ye karşı yaralama suçunu işlediğinin, ..."nin ve diğer müşteki İlknur"un beyanlarıyla sabit görüldüğünün belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında atılı suçun işlenmediğinin sabit olması nedeni ile beraat kararı verilerek çelişkiye yol açılması, Kanuna aykırı, sanık ... ile Üst O Yer Cumhuriyet Savcılarının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.