Esas No: 2018/4331
Karar No: 2020/5521
Karar Tarihi: 10.12.2020
Danıştay 4. Daire 2018/4331 Esas 2020/5521 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/4331
Karar No : 2020/5521
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … numaralı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. ve 103. maddesinde öngörülen koşullar oluşmadığı halde davacının kanuni temsilcisi olduğu şirket adına düzenlenmiş olan ödeme emirlerinin şirketin bilinen adresine tebliğe çıkarıldığı, ancak şirketin bilinen adreste bulunamadığına ilişkin tebliğ alındısının kanunda öngörülen şekilde ve ilgili kişiler nezdinde tutanak haline getirilmediği anlaşıldığından, bu durumda, ilanen yapılan tebliğin usulüne uygun olduğundan bahsedilemeyeceğinden, şirket borcunun kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan tahsili için düzenlenmiş bulunan dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Borçlu şirket hakkında tüm takip yollarının tüketildiği, akabinde şirket müdüründen tahsiline gidildiği, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 10/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın kabulüne ilişkin Mahkeme kararı temyiz edilmiştir.
Dosyanın diğer şirket ortağı tarafından açılan ve Dairemiz E:2016/18442 esasına kayıtlı dosya ile birlikte incelenmesinden; davacı adına düzenlenen ödeme emrine dayanak şirket adına düzenlenen ödeme emri tebliğ alındılarının arkalarına muhatabın tanınmadığı hususunun muhtar kaşe ve imzası ile şerh düşüldüğü, akabinde söz konusu ödeme emirlerinin ilanen tebliğ edildiği ve tahsil edilemeyen amme alacağının tahsili için davacı adına uyuşmazlık konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği görülmektedir.
Bu durumda kanuni temsilcisi olduğu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin ilanen tebliği için kanunun aradığı şartların oluştuğu anlaşıldığından, davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emri içeriği borçların şirket nezdinde takip yollarının tüketilip tüketilmediği irdelenerek karar verilmesi gerekirken belirtilen şekilde Mahkemece verilen kabul kararında hukuka uyarlık bulunmadığı, davalı idarenin temyiz istemi kabul edilerek mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.