Esas No: 2020/1619
Karar No: 2022/980
Karar Tarihi: 10.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1619 Esas 2022/980 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/1619 E. , 2022/980 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 31.05.2018 tarih ve 2016/745 E- 2018/581 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce verilen 06.02.2020 tarih ve 2018/1825 E- 2020/108 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 08.02.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortaklarından olduğunu, şirket yönetim kurulu üyelerinden ... , ... Çiftçi, ... , ... ve ... hakkında hakim ortak dava dışı Akkök Holding A.Ş.'de yapmış oldukları eylemlerden dolayı devam etmekte olan ceza davaları bulunduğu halde genel kurulda alınan 5 nolu kararla ibra edildiklerini ve TTK'nın 395 ve 396. maddesindeki rekabet yasağına rağmen alınan 9 nolu kararla adı geçenlere izin verildiğini, davalı şirketin 07/04/2016 tarihli 2015 yılı olağan genel kurul toplantısının 5 ve 9. gündem maddelerinde alınan söz konusu kararların açıklanan nedenlerle kanuna, ana sözleşmeye ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, müvekkilinin 07/04/2016 tarihli genel kurula katıldığını, alınan karara karşı muhalefet şerhini tutanağa derc ettirdiğini ve genel kurul kararının iptali için TTK'nın 445 ve 446. maddelerinde aranan şartların gerçekleştiğini ileri sürerek, davalı şirketin 07/04/2016 tarihinde yapılan 2015 yılı olağan genel kurul toplantısının 5 ve 9 nolu gündem maddelerinde alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekli, müvekkili şirketin bir kısım yönetim kurulu üyelerine karşı başka şirketlerdeki yönetim kurulu üyeliği sıfatları dolayısıyla açılmış olan haksız bir kamu davasının müvekkili şirketin yönetim kurulu üyelerine ibra ve izin verilmesine ilişkin genel kurul kararına iptal gerekçesi olamayacağını, davaya konu olağan genel kurul toplantısında alınan kararların kanuna, esas sözleşme hükümlerine ve dürüstlük kuralına uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince davacı tarafça, davalı şirketin bir kısım yöneticileri hakkında ceza yargılamaları bulunması nedeniyle ibralarına ilişkin genel kurulda alınan 5 nolu kararın iptali istenilmiş ise de gerek dosya içeriğine gerekse tarafların kabulüne göre, adı geçen yöneticiler hakkındaki ceza davalarının davalı şirketteki eylemlerinden değil, dava dışı üçüncü kişi şirketteki eylem ve işlemlerinden kaynaklandığı, bu durumda davalı şirketle ilgili olarak yöneticiler hakkında ceza soruşturma ve kovuşturması bulunmadığına göre, ibralarına ilişkin alınan kararda yasaya, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırılıktan bahsedilemeyeceği, yine yönetim kurulu üyelerine TTK'nın 395 ve 396. maddeleri gereğince izin verilmesine ilişkin alınan 9 nolu kararın iptali istenilmiş ise de yasa gereği iznin yetkili organ olan genel kurulca verildiği, bu yöndeki oylamalara izin verilen yöneticilerin katılmadıkları, oy hakkından mahrum pay sahiplerinin kullandıkları oyların, kararın alınmasına etkisinin bulunmadığı, bunlar dışında kullanılan olumlu oyların toplamının karar alınmasına yeterli olduğu, dolayısıyla iptali istenilen 9 nolu kararda da yasaya, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafça davalı şirket yönetim kurulu üyelerinden bir kısmı hakkında davalı şirketin hakim ortağı şirketle ilgili birtakım usulsüzlüklerden dolayı haklarında açılmış ceza davalarının bulunduğunu iddia ederek yönetim kurulunun ibrasına ve rekabet izni verilmesine ilişkin dava konusu genel kurulun 5 ve 9 nolu maddelerinde alınan kararların iptali istenmiş olup, sözkonusu ceza davalarına konu eylemlerin dava dışı şirketteki eylem ve işlemlerinden kaynaklandığı, kaldı ki haklarındaki davanın beraat kararı ile sonuçlandığı, davalı şirketle ilgili olarak yöneticiler hakkında ceza soruşturması ve kovuşturması bulunmadığı gibi davaya konu genel kurul toplantısında TTK'nın 436/1-2. maddesine uygun olarak oydan yoksun olan payların dikkate alındığı, bunun yanısıra, akrabalık bağı olanların oy hakkından mahrum olmalarına rağmen oy kullanmış olsalar da kullanılan diğer oyların toplamı basit çoğunlukla kararın alınması için yeterli olduğu gerekçesiyle HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26.30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.