1. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/15344 Karar No: 2013/2760 Karar Tarihi: 27.02.2013
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/15344 Esas 2013/2760 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Tapu iptal ve tescil davası sonucunda, davalı idarenin temyizi üzerine incelenen dosyada, tapu kaydının yolsuz şekilde yapıldığı gerekçesiyle açılan davada husumet yöneltilemeyeceği ve kayıt malikine karşı açılması gerektiği belirtilmiştir. Davada Tapu Sicil Müdürlüğü hasım gösterilmiş, ancak davanın kayıt maliki aleyhine açılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, davacıya asıl kayıt maliki aleyhine tapu iptal ve tescil istemli dava açması için ön verilmesi ve açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilerek işin esasına girilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, TMK’nun 683. ve devamı maddelerinde düzenlenen mülkiyet hakkı ve HUMK’nun temel ilkesi olan davada karar altına alınacak hakkın ilgilisinin, davacı ve davalı sıfatı ile yer alması ilkesine de vurgu yapılmıştır. Kararın gerekçesi doğrultusunda, (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.\"nın 428.maddesi gereğince hüküm bozulmuştur.
Yanlar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı idare tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu,açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından husumet ve vekalet ücreti yönlerine hasren temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere, tapu iptal tescil istemli davaların kural olarak son kayıt malikine karşı açılması zorunludur. Aksi bir durum kayıt malikinin taraf olmadığı bir davada kendisinin taşınmaz mülkiyetini yitirmesi sonucunu doğurur ki bu da hem Anayasanın 35. maddesine hem de TMK’nun 683. ve devamı maddelerinde düzenlenen mülkiyet hakkına aykırı düşer. Ayrıca HUMK’nun temel ilkesi olan davada karar altına alınacak hakkın ilgilisinin, davacı ve davalı sıfatı ile yer alması ilkesi zedelenmiş olur. Somut olayda; çekişme konusu 1824 parselde yer alan P Blok, 2 nolu bağımsız bölümün ½ "şer payla davacı ve dava dışı D.Y. adına tahsis yoluyla tescil edildiği, dava dışı D. Y."in kooperatif üyesi olmadığı halde anılan taşınmazda ½ payla adına sicil kaydının oluşturulduğu ileri sürülerek Tapu Sicil Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle eldeki davanın açıldığı görülmektedir. Dava tarihi itibarıyla HUMK’nun 38. maddesi (6100 sayılı HMK"nin 51. maddesi) gereğince kayıt malikine karşı açılmış bir dava yoktur. Islah yoluyla dahi olsa hasım değiştirilemeyeceği gibi, dahili dava yoluyla da bir kimseye taraf sıfatı verilemeyeceği tartışmasızdır. Açıklanan bu durum karşısında kayıt maliki olmayan Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilemeyeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; davacıya asıl kayıt maliki aleyhine tapu iptal ve tescil istemli dava açması için önel verilmesi, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilerek işin esasına girilmesi ve hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalı Tapu Sicil Müdürlüğünün temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.