12. Ceza Dairesi 2015/10678 E. , 2016/12186 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Her iki sanık hakkında; 5271 sayılı CMK"nın 223/2-b maddesi uyarınca Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete"de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları veya kullandıkları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde;...I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 07/07/1993 tarih ve 4720 sayılı kararı ile belirlenen kentsel sit alanı içerisinde yer alıp; Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanlığı"nın 14/07/1978 tarih ve 10538 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen;...II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 02/06/2006 tarih ve 349 sayılı kararı ile de tescilinin devamına, koruma grubunun II olarak belirlenmesine karar verilen taşınmazın cephesinde sanıklar tarafından izinsiz değişiklikler yapıldığının iddia olunduğu, 14/07/1978 tarih ve 10538 sayılı kurul kararı ile yapılan kültür varlığı tescili, 11/05/1982 tarih ve 17691 sayılı Resmi Gazete"de yayımlandığı gibi, sanık ..."ın da...I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü"ne ibraz ettiği 03/04/2002 tarihli dilekçe ile, tescilli binanın belediye emlak vergisinden muafiyeti için kendisine yazı verilmesini istediği, dolayısıyla sanıkların, suç tarihi itibariyle 1/2"şer hisse ile maliki oldukları taşınmazın tescilli kültür varlığı olduğunu bildiklerini kabulde zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla;
Suça konu taşınmazın geçmişe yönelik kayıtlar da dahil olmak üzere tapu bilgilerinin istenmesi, ayrıca, sözü edilen taşınmaza ilişkin olarak ... Belediye Başkanlığı ile yetkili Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü"nde mevcut tüm bilgi, belge, fotoğraflar getirtilip, fen, inşaat ve sanat tarihi alanlarında uzman bilirkişiler refakate alınmak suretiyle olay yerinde keşif yapılması, mümkün olduğu takdirde, 22/07/2011 tarihli raporu düzenleyen kurul uzmanlarının da keşfe iştiraki sağlanarak, tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması, tescilli binanın cephe dokusunda yapıldığı iddia olunan değişiklikler yerinde tespit edilerek, niteliklerinin (basit - esaslı), kullanılan malzemelerin cinsi, yıpranma durumu, renk solmaları, paslanma ve karbonlaşma gibi teknik verilerin yanı sıra, taşınmazın eski halini yansıtan fotoğraflar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle yapılış zamanlarının ve suça konu müdahaleler nedeniyle tescilli kültür varlığının zarar görüp görmediğinin, özgün yapısını kaybedip kaybetmediğinin tereddütsüz şekilde belirlenmesi, böylece, suçun unsurları bütünüyle ortaya konulduktan sonra ulaşılacak kanaate göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve 6498 sayılı Kanun değişikliğine yönelik hatalı değerlendirme ile beraate dair hüküm tesisi kanuna aykırı,
2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “2011” şeklinde gösterilmesi,
İsabetsiz olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 26/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.