12. Ceza Dairesi 2019/10215 E. , 2021/1165 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hükümler : 1-Sanık ... hakkında; Beraat
2-Sanık ... hakkında; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması
3-Sanık ... hakkında; TCK"nın 89/1, 89/2-b, 62/1, 52/2-4. maddelerine göre mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanık ..."ın beraatine, sanıklar ... ve ..."nun mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında, taksirle yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükme yönelik katılanın temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararının CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu ve anılan kararın süresinde itiraz edilmediğinden 02/01/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından, temyiz incelemesi mümkün olmayan karara karşı katılanın temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
II- Sanık ... hakkında taksirle yaralama suçundan beraatine ilişkin hükme yönelik katılanın temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık ... tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın kendisinin kusurlu olmadığına, eksik incelemeye, sanık ... hakkında verilen beraat kararının bozulması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, sanık ..."ın beraatine ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında taksirle yaralama suçundan verilen mahkumiyet kararına ilişkin katılanın temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 89. maddesinin 1-2-3. fıkralarında düzenlenen ""taksirle yaralama"" suçuna ilişkin olduğu, taksirle bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verilmesi halinde gerçekleşecek olan taksirle yaralama suçu için TCK"nın 89. maddesinin 1. fıkrasında temel ceza miktarının ""üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası"" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile; ""...kovuşturma evresine geçilmiş..."" ibaresinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ""mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü"" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
Bozmayı gerektirmiş olup, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.