Esas No: 2020/6833
Karar No: 2022/958
Karar Tarihi: 10.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6833 Esas 2022/958 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/6833 E. , 2022/958 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.12.2017 tarih ve 2016/851 E- 2017/1373 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.05.2019 tarih ve 2018/485 E- 2019/1036 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin keşidecisi olduğu 73.850,00 TL bedelli çeke dayanarak, İzmir 25. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7870 sayılı takip dosyasında davalı tarafından takip başlatıldığını, çek lehdarı olan dava dışı KRD Gıda Ltd Şti. tarafından davalı bankaya, çekin arka yüzünde “bedeli teminat içindir” ibaresi ile ciro edildiğini, çekte rehin cirosunun geçerli olmadığını, çekte hamile yapılmış geçerli bir ciro bulunmadığını belirterek, İzmir 25.İcra Müdürlüğü’nün 2016/7870 esas sayılı takip dosyasından müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiş, dosya borcuna mahsuben dava tarihinden sonra 93.800,00.-TL ödeme yapıldığından bahisle davacı talebi ile davaya istirdat davası olarak devam edilmiştir.
Davalı banka vekili, dava konusu çekin ciro ve teslim yolu ile tahsili halinde kredi borcuna mahsup edilmek üzere lehdar dava dışı KRD Gıda Ltd. Şti. tarafından bankaya ciro edildiğini, lehdar ile takip alacaklısı arasındaki bu ilişkiye dayanarak borçlunun itiraz hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, takip ve dava konusu çekin lehdarı KRD Gıda Ltd. Şti. tarafından “bedeli teminat içindir” şeklinde ibare ile davalı bankaya ciro edildiği, davacının beyanlarına göre dava dışı KRD Gıda Ltd. Şti.’nın kullandığı kredi için teminat olarak davalı bankaya ciro edildiği, bu hususun davalının beyanları ile de doğrulandığı, teminat durumunun dava dışı lehtar ile davalı banka arasında olduğu, hamil bankanın çekleri iktisap ederken borçlunun zararına hareket ettiğini göstermediği, davalı bankanın kötüniyeti kanıtlamadıkça, bedelsizlik iddiası ile davalı bankaya karşı talepte bulunulamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, takip dayanağı çekin lehdar tarafından alacaklı bankaya teminat cirosu ile verildiği, alacaklı çek hamili bankanın çek keşidecisi durumunda bulunan borçluya karşı takip başlatmasından yasal bir engel bulunmadığı, çekin teminat cirosuyla devredildiği, keşidecinin lehdar ile takip alacaklısı arasındaki ilişkiye dayalı olarak borçlu bulunmadığının tespitini isteme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, icra takibi sonucu yapılan ödemenin istirdadı istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesiyle aynı gerekçe ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine dair verilen karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince, yalnızca davacı vekilinin istinaf istemi yönünden değerlendirme yapılarak yazılı şekilde davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf istemi yönünden gerekçede bir değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm fıkrasında da olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir. HMK’nın 359/1-d,e ve f bentleri uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararları taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleri, uyuşmazlığı sonuca götüren gerekçelerin neler olduğu hususlarını ihtiva etmelidir. Yine aynı maddenin 2. bendi uyarınca da hüküm kısmında taleplerin her biri hakkında verilen hüküm açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmelidir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, davalı vekilinin istinaf istemi değerlendirilmeksizin ve hüküm fıkrasında olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu yönde re’sen bozularak tarafların istinaf istemleri hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.