MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, kredi kartının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Müştekinin eylemi sabah 08:00 sıralarında öğrendiğini beyan etmesi, sanığın üzerine atılı hırsızlık suçunu kabul etmemesi ve tüm dosya kapsamı itibariyle eylemin gece vakti işlendiği hususunda şüphe olması nedeniyle hırsızlık suçunun gündüz işlendiğinin kabul edildiği ve sanığın müştekiye ait kredi kartını çalarak, haksız olarak ele geçirip, işyerlerinden alışveriş yaptığı, bu eylemin 5237 sayılı TCK"nın 245/1, 765 sayılı TCK"nın 525/b-2. maddesine uyduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından eylemine uyan, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b ve 151/1. maddesinde öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 66/1-e maddesinde belirtilen 8 yıllık asli zamanaşımının, karar tarihi olan 29.12.2005 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması ve sanığın banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu için eylemine uyan 765 sayılı TCK "nın 525/b-2, 102/4, 104/2. maddelerine göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın aynı suça uyan 245/1, 66/1-e, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 765 sayılı Yasa hükümlerinin sanık yararına olması ve karar tarihi olan 29.12.2005 tarihi ile inceleme tarihi arasında aynı Yasanın 102/4. maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşılmakla, hükümlerin tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 14.04.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.