14. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/983 Karar No: 2020/744 Karar Tarihi: 24.01.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/983 Esas 2020/744 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, 187 ada 3 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydındaki \"Mera Komisyonunun 22/01/2010 tarihli ve 343-712 sayılı yazılarına göre mera olarak tahsisi yapılmıştır...\" şerhinin iptali istemiyle açılmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı kabul etmiş ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Hüküm, hükümden sonra tefhim olunur ve mahkeme tarafından usul veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Hüküm, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilir. Hükümün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmez. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. 10.04.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı belirtilmiştir. Gerekçe ve hüküm sonucunun çelişkili olduğu için karar bozulmuştur. Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açıktır. Kanun maddeleri olarak, davada 6100 sayılı HMK'nın \"Hüküm,
14. Hukuk Dairesi 2019/983 E. , 2020/744 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.04.2014 gününde verilen dilekçe ile şerhin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.11.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, 187 ada 3 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki "Mera Komisyonunun 22/01/2010 tarihli ve 343-712 sayılı yazılarına göre mera olarak tahsisi yapılmıştır..." şerhinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur. Aynı yasanın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüştür.
10.04.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür. Somut olayda; kısa kararda davalı ... aleyhine açılan dava hakkında bir hüküm kurulmamış iken gerekçeli kararda bu davalıya karşı açılan davanın husumetten reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle; davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.