Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/11163 Esas 2016/5271 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/11163
Karar No: 2016/5271
Karar Tarihi: 05.04.2016

Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/11163 Esas 2016/5271 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanıkların hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkum edildiği ancak kararın hukuka uygun olmadığı belirtiliyor. Sanıkların savunma haklarının kısıtlandığı ve iletişim dinlemesi kayıtlarının delil olarak kullanılmaması gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca, sanıkların hırsızlık suçunu gece saatlerinde işledikleri ve ilamının tekerrüre esas alındığı belirtilerek, yargılamanın hükme esas olan kanun maddelerine uygun şekilde yapılması gerektiği vurgulanıyor. Kararda yer alan kanun maddeleri 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 196, 135/8, 138/2, 142/1-b, 6/1-e, 58 ve 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi'dir.
22. Ceza Dairesi         2015/11163 E.  ,  2016/5271 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türleri, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Sanık ..."ın gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihte UYAP kayıtlarına göre cezaevinde olduğu anlaşıldığından, sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    1-Başka suçtan aynı yargı çevresindeki cezaevinde tutuklu olduğu anlaşılan sanık ..."a duruşmadan vareste tutulma hakkının hatırlatılmadığı ve sanığın vareste tutulma talebi de bulunmadığı halde, hükmün açıklandığı 16.12.2010 tarihli son oturumda hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
    2-Sanıkların örgütlü işlenen hırsızlık suçu soruşturması kapsamında iletişimin dinlenmesi sırasında atılı suçları işlediklerinin iddia olunması karşısında, sanıklar hakkında suç örgütüne üye olma suçuyla ilgili soruşturmanın akibeti araştırılıp, evrak veya dava dosyası getirtilip incelenmeden, sanıkların, katalog suç kapsamındaki suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan haklarında iletişimin dinlenmesi kararı uygulanması sırasında sanıkların hırsızlık suçunu işledikleri kabul edilerek mahkumiyetlerine hükmolunmuş ise de, suç tarihi itibariyle hırsızlık suçunun CMK"nın 135/8. maddesi kapsamında katalog suçlardan bulunmaması nedeniyle anılan dinleme kayıtlarının aynı Kanun"un 138/2. maddesi gereğince bu suçun delili olarak kullanılamayacağı gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde kararlar verilmesi,
    3)Her iki sanığın, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan aracı düz kontak yöntemiyle çalıştırdıktan sonra götürmesi şeklindeki olayda, suç konusu araçla ilgili olarak hırsızlık eylemini gerçekleştirebilmek için araçtan bağımsız olan başkaca bir mala zarar vermesi söz konusu olmayıp, bizzat suç konusu olan araç üzerinde meydana gelen bir zarar bulunduğunun anlaşılması karşısında; hırsızlık suçunun yanında, ayrıca mala zarar suçundan da hüküm kurulamayacağının düşünülmemesi,
    4)Kabule göre ise,
    a)Sanıkların kilitli aracı çalmaları biçimindeki eylemlerinin TCK"nın 142/1-b maddesi kapsamında hırsızlık suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi,
    b)Müştekinin beyanına göre aracın 00:30 ile 02:00 arasında çalınması nedeniyle sanıkların hırsızlık suçunu TCK"nın 6/1-e maddesine göre gece sayılan zaman diliminde işlediklerinin gözetilmemesi,
    c)Sanık ... hakkında, kesinleşme tarihi itibariyle koşulları bulunmayan ilamının tekerrüre esas alınarak mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi, kabule göre de, sanığa ek savunma hakkı verilmeden TCK"nın 58. maddesinin uygulanması suretiyle CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması,
    d)Sanıklar ... ve ..."ın adli sicil kaydına konu tekerrüre esas en ağır cezaya ilişkin ilamı yerine birden fazla hükümlülüklerinin tekerrüre esas alınması,
    e)Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ..."un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanıkların ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 05.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.