Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1060 Esas 2011/770 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1060
Karar No: 2011/770
Karar Tarihi: 03.10.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1060 Esas 2011/770 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/1060 E.  ,  2011/770 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olan davalının 634 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince ödemekle yükümlü olduğu aidat ve diğer katılım bedelleri toplamı 5.616,82 TL sını ödemediğini, bu alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatifin üyesi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı alacağının ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davacı kooperatifin verdiği hizmetlerden yararlanan ve davacı iddiasına göre üyelik aidatı ödemeyen davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Dava dilekçesinde, davalının davacı ortağı olduğu belirtilmiş ise de bilirkişi raporu ve davalı savunmasına göre üyelik ilişkisi yoktur. Bu durumda öncelikle davacı kooperatif kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davalının davacı ortağı olup olmadığı, ortağı olması halinde takibe dayanak borcun hangi döneme ilişkin aidat ve elektrik kullanım bedeli olarak istendiği belirlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, Yargıtay denetimine elverişli olmayan bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Öte yandan, kooperatif hizmetlerinden yararlanan kişiler, aldıkları bu hizmetlerin karşılığı olan borçları ortak olmasalar dahi ödemek zorundadırlar.
    Bu durumda mahkemece, bu açıklamalar ve ilkeler çerçevesinde davanın ele alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.