16. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/14241 Karar No: 2015/2221 Karar Tarihi: 17.03.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/14241 Esas 2015/2221 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2014/14241 E. , 2015/2221 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı; tetkik hakimi tarafından hazırlanan inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında ...... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski ada 415 parsel sayılı 1200.00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 102 ada 316 parsel numarasıyla ve 1.094,70 metrekare yüzölçümlü olarak; .......... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1126 parsel sayılı 2.838,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 132 ada 115 parsel numarasıyla ve 2.670,86 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 87 parsel sayılı 1.202.00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 104 ada 11 parsel numarasıyla ve 1.073,50 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazların yüzölçümlerinin eksildiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, 132 ada 115 parsel ve 104 ada 11 parsel sayılı taşınmazların uygulama tespiti gibi tesciline, 102 ada 316 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespitine ilişkin davanın husumetten reddine, taşınmazın uygulama tutanağının kesinleştirme işlemlerinin infazı için Kadastro Müdürlüğüne iadesine, 102 ada 316 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki kagir yapının 13.06.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda sınırları mor renkli kalemle gösterilen 11.05 m2 yüzölçümünde bölümüne tecavüzü olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre dava konusu 104 ada 11 ve 132 ada 115 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacının yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Dava konusu 102 ada 316 parsel sayılı taşınmaz yönünden; mahkemece, davanın komşu parsel maliklerine yöneltilmesi gerekirken Kadastro Müdürlüğüne yöneltilmiş olması nedeniyle husumet yönünden reddine karar verilmişse de; 6100 sayılı HMK"nın 124. maddesinin 3. ve 4. fıkralarında “maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilebileceği ve dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği” öngörülmektedir. Somut olayda; dava açılırken dava konusu taşınmaza tecavüzlü komşu parsellerin davacı tarafından bilinmesi mümkün olmayıp, ancak teknik inceleme ile anlaşılması söz konusu olduğundan, bu durum Dairemizin yerleşik uygulamaları gereğince kabul edilebilir yanılgı mahiyetinde olup, keşif esnasında tespit edilen dava konusu taşınmaza tecavüzlü parsel maliklerini davaya dahil ederek husumetin yaygınlaştırılması için davacıya olanak verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken açıklanan hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile husumetten davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2015 gününde oybirilğiyle karar verildi.